Rahmetli bestekâr Selahattin Pınar, bir yandan beste çalışmalarında bulunurken, bir yandan da üç-beş lira kazanmak adına zengin ailelerin çocuklarına musiki dersi verirmiş.
Bir gün öğrencilerden biri sormuş:
“Hocam, sabahları aç karnına çiğ yumurta kırıp içmenin sese çok faydası olduğunu söylüyorlar. Ben bir haftadır bunu yapıyorum. Sesimdeki değişikliği fark ettiniz mi?”
Ünlü bestekâr cevaplamış: “İç tabi… Hiç bir zararı yoktur…”
Bir süre sonra zengin çocuk; “Hocam…” demiş. “Annem çiğ yumurta sayesinde sesimin çok güzelleştiğini söylüyor. Siz de farkındasınız, değil mi?”
Müzik ustası, ekmek parası uğruna durumu idare etmiş. “Yumurtanın bir zararı yoktur oğlum, içebilirsin!”
Bir süre sonra oğlan yanı aynı konuya girip, benzerini yine sorunca, üstat artık dayanamamış:
“Yeter lan eşşoğlusu…” diye patlamış. “Eğer yumurtada keramet olsaydı, tavuğun kıçı bülbül gibi öterdi” demiş.
*
Bu fıkra, kerameti kendinden menkul her kimler varsa, onlara gelsin!