Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez. Mehmet Akif Ersoy merhumun ifade ettiği bu konu, İslam toplumları için çok önem arz etmektedir…
Gerçekten biz birlik ve beraberlik, kardeşlik içerisinde olduğumuz müddetçe, dayanışma ruhunu aramızda yaşadığımız müddetçe, kesinlikle düşman bizi parçalayamaz bölemez… Aramıza fitne tohumları ekmedikleri müddetçe, bizleri bölmeleri mümkün değildir…
İslam milletlerinin yok olması, aralarına fitne tohumlarını ekmekle mümkündür…
İslam ümmetinin özelliklerinden bir tanesi de birlik ve beraberliklerini korudukları müddetce bir aylık mesafeden düşmanın kalbine korku salmalarıdır…
*
Şu anda biz buna şahit oluyoruz; bütün silahlara, teknolojiye sahip olan İsrail, Gazze’ye girdiği halde bir yılı aşkın süredir hala orayı işgal edemedi, ilerleyemedi, bir adım bile ilerleyemiyor… sadece bomba atmakla meşgul… Öbür taraftan Lübnan’a bomba atmaya devam ediyor, hala işgal edemedi…
Ama şu anda Halep’teki kurtuluş savaşçılarına baktığımız zaman, Özgürlük Savaşçıları hızlı bir şekilde ilerliyorlar…
Bir sabah kalkıyoruz, Halep fethedilmiş, diğer gün sabah kalkıyoruz, hama fethedilmiş, bir gün sonra bakıyoruz, Telfırat fethedilmiş…
*
Aslında insanlar, özgürlük ve adalet istiyorlar, savaşmadan şehirleri teslim alıyorlar, bu gerçekten görülmeye değer… Aslında İslam ülkelerindeki mazlum halklar, adalet istiyor, özgürlük istiyorlar…
Özgürlük Savaşçıları, çok hızlı bir şekilde şehirlerini yeniden fethediyorlar…Kendi vatanlarında hakimiyeti sağlıyorlar…
Biz bize emredildiği şekilde yaşadığımız müddetçe, Allah’ın rahmeti de üzerimizde kalmaya devam edecektir…
Nitekim, Âli İmran Suresi 102. ayeti kerime de;
“Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, dağılmayın, parçalanmayın…” buyrulmaktadır…
“Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır.” hadisi şerifi de bunu teyit etmektedir…
*
Hazreti Ömer zamanında savaşa çıkılırken, ordu komutanına, Ubeyde bin Cerrah’a verdiği nasihat çok manidardır; ”Ubeyde, Ordu’nun silahı, teçhizatı, sayısı o kadar da önemli değildir, sen Ordu’nun takvasına dikkat et” buyurmuşlardır…
Şimdi de geçerlidir bu söz…
Önemli olan; birlik ve beraberlik, doğruluk ve adalet üzere olmaktır, bu birliğin parçalanmasına müsaade etmemektir… Müslümanları dağıtacak olan tek şey; fitne, fesat ve münafıklıktır…
Müslümanlar birlik ve beraberliklerine sahip çıkmalıdırlar, nerede üç kişilik de olsa bir birlik varsa, o birlikteliklerini korumak zorundadırlar…
Ne zaman birlik ve beraberliğimiz bozulursa, o zaman kaybedenlerden oluruz…
İnsanlar dürüst olursa, insanlar doğru olursa, donanımlı olurlarsa, işte o zaman, düşman hiçbir şey yapamayacaktır…
Tabi ki araya sızmaya çalışacaklar, tabii ki fitne ve fesat gerçekleştirmeye çalışacaklardır…
*
Münafıklar, her zaman kenarda beklerler, bu birlik ve beraberliği parçalamak için fırsat kollarlar ama istikamet üzere olunduğu müddetce onların salvoları, onların münafıklıkları, fitne ve fesatları asla zarar veremeyecektir…
Kısacası; biz kardeşliğimize sahip çıkalım, dayanışma ruhunu aramızda yaşatalım, mazlumların elinden tutalım…
Bir mazlumun duası, bir orduyu dahi yok edebilir…
Zulme son verelim, adaleti gerçekleştirelim, sevelim, birbirimize saygı gösterelim, birlik ve beraberliğimizi bozmayalım …
Çünkü Allah’ın rahmeti; cemaatin, topluluğun üzerinedir…