banner1524
 Geçtiğimiz günlerde ki, epey oldu, Başbakan Binali Yıldırım, gündemle ilgili düşüncelerini sıralarken, ABD Büyükelçisine ise; “Hangi mesajı verdiğiyle ilgili bir alaka kuramadım” diyerek sert tepki vermişti.

Ve eklemişti, “Zevzeklik yapmasın!”

Sayın Yıldırım hoş adam, esprili siyasetçi. Konuşurken bazen gülümsetiyor, bazen insanı kahkahalara boğuyor, çoğu zaman da ettiği bir kısa cümle ile insanı düşünce deryasına götürüyor.

Koskoca büyükelçiye ‘zevzek’ dedi. Bir bildiği olmasa söylemezdi sayın Başbakan.

Diline sağlık.

*

O öyle konuşunca, sık-sık dinlemekten yorulmadığım, bıkmadığım merhum Aşık Mahsuni Şerif’in zevzek türküsü geldi.

Bizde de zevzek çok. Tabi canım, bu şehirde, bu topraklarda…  Din, iman, Allah deyip her türlü melaneti sergileyen, kul hakkını unutup, kişisel çıkarları için satmayacağı değer kalmamış, emek deyip emeği sömüren sözde insan kılıklı kimseler, bu yazının kahramanıdırlar… Kalkıp şimdi isimlerini versem soluğu Üngüt’te alırım. 

İşte o türkü…

Bir elinde kadeh var, nerden gelirsin canım

İçip de ağlamayı derman bilirsin canım

Dünya fani bahçedir bir gün ölürsün canım

Adam olamadın gitti zevzek

Beni bilemedin gitti zevzek

Yürü be yürü be, yürü be insan değilsin

Kendini bilmeyen canım eli ne bilsin

Halkı halkı halkı halkı, hak’kı ne bilsin…

 

Hele bak şu aynaya yüzün yüze benzer mi

Ta sabahtan uyumuş gözün göze benzer mi

Vay o boyun devrilsin özün bize benzer mi

Adam olamadın gitti zevzek

Beni bilemedin gitti zevzek!

*

Bu yazı, bu şiir aslında birine atfen yazıldı. Kim olduğunu bilene emekli maaşımdan bir ölmüş tavuk dürümü ısmarlayacağım!

Söz!  

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527