banner1524

Alt sıralardan kurtulmak isteyen, o sebeple defansa önem veren, hatta beraberliği bile en çok isteyen Bozüyükspor, Şadi’nin golüne engel olamadı.

Yaklaşık bir ay önce görevine başlayan emniyet müdürü Metin Aşık’ın maçı izlemeye gelmesi güzel bir davranıştı. Keşke aynı duyarlılığı diğer bürokratlarımız, siyasilerimiz ve hatta sivil toplum kanaat önderlerimiz de gösterse, ama olmayınca olmuyor işte!

Daha maça başlamadan taraftar nedense eski başkan A.Sercan Saraylı aleyhine tezahürata başladı, “Saraylı nerdesin, Allah belanı versin!” tarzında. Daha düne kadar en büyük başkan olarak lanse edilen Saraylı’ya bu öfke nereden geliyordu, bilinmez. Bunu o tezahüratı yapanlara sormak lazımdı.

Sonra mevcut yönetim aleyhine başladı. “ruhsuz başkan istemiyoruz.” Anladığım ve sporun içinde birebir olan arkadaşlarımdan öğreniyorum, son Güngören maçına giderken taraftara destek olunmaması ve Kolat’ın davayı geri çekmesi… Öğrendiğim kadarıyla asıl sebep bu… Tabi bütün tezahüratlar, alkışlar onursal başkan Fikret Fındık’a olunca, Feridun Kolat’ın yüzünü görmek istedim ama, olmadı.

Sonra tezahürat güzergâh değiştirdi, bu kez de lig tv. nasibini aldı olumsuzluktan. Herhalde maçı naklen vermedikleri için.

Basına ait bölümde maşallah oturmayan yoktu. Basın mensuplarının girişlerini dizayn eden, kontrol ile denetim getirmek isteyen TSYD temsilcisi Sermet Çuhadar’ın maça ve hatta amaçlara bile gelmemesi, buna rağmen Manşet’in acar ve beyefendi spor muhabiri Cebrail Sarı’nın yardımcı olmaya çalışması, gözden kaçmadı.

*

Oyuna gelince…

Maçın 13. dakikası herhalde kırılma anıydı. Rakip oyuncuların kaleye giden şutunu Kahramanmaraşspor A.Ş. defans oyuncusunun çizgiden çıkartması, taraftara ve takıma rahat bir oh çektirdi.

İlk yarı golsüz berabere bitti. Bitti ama, taraftarın öfkesi bitmiyordu.

Bu arada, baktı ki olmayacak, takım gol atmakta zorlanıyor, Şadi’yi oyuna alan Fethi hoca, umudunu bu golcüsüne bağlamıştı belli ki…

60. dakikada rakip oyuncu Erhan’ın ikinci sarıdan kızarması ve takımını 10 kişi bırakmasına rağmen, kırmızı-beyazlı takım atak değildi.

Kontrolsüzdü.

Maçın son 20 dakikasına doğru, gol gelmeyince, belli bir taraftar gurubu Onur Berber’in oyuna girmesini istedi.

Hatta daha ileri giden bazı taraftarlar, yedek kulübesini tartaklamaya,  Fethi Çokkeser aleyhine tezahürat yapınca, maçta gerginlik dakikaları da başladı. Taraftar Onur’da ısrar edince, Fethi hoca aksine Bilal’i oyuna aldı. Taraftarın öfkesi daha da arttı, ama Fethi hoca taraftar baskısını görmedi, yemedi, kulaklarını tıkadı.

Şayet taraftarın baskısı ile Onur’u oyuna alsaydı, karizması çizilecekti. Akıllı adam. Bunu bilen Fethi hoca boş bulunmadı, aldırış etmedi. Etmedi çünkü takıma kimin gireceğine taraftar değil, teknik patron karar verecekti, Fethi hoca da doğrusunu yaptı.

*

Karşılıklı ataklara sürerken, bu arada Bozüyükspor’un bir topu direkten döndü. Allah korumuştu bizi.

Bundan 3 dakika sonra, ikinci yarıda oyuna giren Şadi, altı pas çizgisi içinde, topu ağlarla buluşturunca, taraftarın gol özlemi geç de olsa yerine geldi.

Zevkli değildi maç. Kör dövüşünden farksızdı. Daha atak oynayan, daha çok gol pozisyonu bulan rakipti nedense.

Bereket versin Şadi ikinci yarıda oyuna girdi de, takımı kurtarmış oldu.

Maçtan sonra Bozüyüklü yöneticiler Mardin bölgesi hakemi ile tartışma içine girdiler saha içinde. Tabi sonuç değişmeyecekti.

Maç biter bitmez, kırmızı beyazlı takımın başkanı Feridun Kolat’ın sigarasını yakması, hem de şeref tribününde, gözlemcinin burnunun dibinde, hoş değildi. Kural vardı, buna en önce uyması gereken de başta Kolat olmalıydı, yanlış yaptı!

Her şeye rağmen zor da olsa galip gelmiş, üç puanı hanemize yazdırmıştık.

Önemli olan buydu.

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner1527