2018-04-07 16:39:31

Cemaatler…

Editör

07 Nisan 2018, 16:39

 Kahta’ya kadar gittiğim halde, bu ilçeye bağlı Menzil köyüne gitmedim. Herkesin inancına, itikadına, ibadetine, tuttuğu oruca, gittiği Hac ve Umre’ye saygımız sonsuz.

Herkesin ameli kendine. Ki insanlar amelince hesap verecekler öbür tarafta. Ameli düzgün olanlar mükâfatını görecekler, olmayanlar da cehennemin dibini boylayacak.

Geçenlerde, bir yerdeyim. 8 – 10 kişilik bir gurup, kendi aralarında tartışıyorlar. Ancak bu 8-10 kişiden biri, anladığım kadarıyla sosyal demokrat. Sakallı ve giysisi de kendisi gibi malum kişiye soruyor, (ki soru zaten tuzak, art niyetli), soru şu; “Hangi dindensin birader, dinin ne?”

Normalde kısa ve net cevap vermesi gerekmez mi, ‘İslam’ diyerek… Demiyor…

Sakallı ve malum giysili kişi hiç tereddüt etmeden, eğip bükmeden; “…..  cemaatindenim!” cevabını veriyor.

Ve kendi aralarında tartışmaya devam ediyorlar. Daha fazla tahammül edemiyorum, kulak misafiri olduğum ve duyduğum cümleler beni oradan uzaklaştırmam için yeterli olacak ki, çivi batmış gibi yerimden fırlıyorum, çayı dahi yarım bırakarak… Mideme bulanıyor…

*

Büroya geldikten sonra beni bir düşünce alıyor. “Dinim İslam, Peygamberim Hz. Muhammed, rehberim Kur’an demek bu kadar mı zor?” sorusunu sorsam dahi cevabı o sakallı arkadaşı gözümün önüne getiriyorum.

Duyduğum cevaba bir anlam veremiyorum. Ve ….. cemaati ile ilgili bir araştırma içine giriyorum. Bugüne kadar hiç ilgimi çekmese de, bugüne kadar ve hayatım boyunca hiçbir cemaatin toplantısına gitmesem, kapısından içeri girmesem dahi, …..’i merak ediyorum durup dururken. Ne alaka ise!

*

Gelelim Menzil’e, Menzil cemaatine…

Kahta’ya bağlı bir köy Menzil. 1970’lerde adını duyurmaya başlamış. İlk şeyhleri Muhammed Raşit Erol. Toplumun kıyısında gezen insanları okuyup üflemesi sonucu, o insan her türlü marazi alışkanlıkları atıyormuş üzerinden.

12 Eylül 1980 askeri darbesi ile Şeyh Muhammed Raşit Erol önce Ankara, ardından Çanakkale’de zorunlu ikamete tabi tutulmuş. Sebebi malum…

Ve kendisine de ‘mübarek insan’ gözüyle bakarlarmış. Benim için en mübarek kimse anam, babam, ustam ve öğretmenimdir.

Gerisi benim için teferruat… Vatan haini, ülkemizin birliğine ve birliğine dinamit yerleştirmek isteyen ve 15 Temmuz darbesine kalkışan soysuzların ne menem şey oldukları ortada iken hele hele… Allah onlara ve onlar gibi düşünenlere fırsat  vermesin. Bereket versin halk uyandı, vatandaş ülkesine, bayrağına, ezanına, devletine ve milletine, demokrasiye, milli birlik ve beraberliğimize sahip çıktı da, emellerine ulaşamadı soysuzlar…

Ne diyor sayın Cumhurbaşkanımız, tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak…

Ötesi boş.

*

Neyse, daha fazla bilgiye ulaştım da, boş verin, burada uzun uzun anlatmak istemiyorum.

İnandığımız, şükrettiğimiz, hamd ettiğimiz Allah… 

Çok şükür, hak dinimiz İslam…

Peygamberimiz Hz. Muhammed…

Ve… Yüce dinimiz İslamiyet varken, başka kapıya ne hacet var! Daha çok şey yazarım da, malum ortalık cemaatten, şeyhten geçilmiyor. Birisi de hemen 20 kilometre güneyimizde. Bir başkası bilmem ne tarafta…

Herkesin cemaati kendine de, daha fazla ileri gitmeyi düşünmüyorum.

Bakarsın birinin ters tarafına gelirim… (!)

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.