2025-03-14 08:41:30

Her fırsatta Gaziantep’e hayranlık duymak zorunda mıyız?

Mehmet FİSKECİ

mfiskeci_kimlik@hotmail.com 14 Mart 2025, 08:41

Zorundaysak sebebi ne? Elimiz mi mahkûm, yoksa kıskançlık damarlarımız mı depreşiyor, ya da uzanamadığımız üzüme koruk deme alışkanlığımız yüzünden bu büyük komşu şehrimizin gölgesinde kalmak bize zül mü geliyor?

Yukarıdan aşağıya bakıyorsun, konuşuyor yazıyorsun, Gaziantep şöyle, yok Gaziantep böyle!

Sağdan sola yazıyor, konuşuyor ve bakıyorsun, biz Gaziantep kadar olamadık. Siyasilerimizi, başkanlarımızı seçmek için onlara ihale mi etsek!

Esnafımız niye Gaziantep esnafı kadar açık yürekli, daha alicenap, daha esnaf ahlakı, yani Ahi Evran kültürü özümsemiş de biz bu meselede aya kaldık!

Neden uçaklarımız havada asılı kalır, neden bir damla yağmur yokken, havada hafif bir esinti dahi bulunmazken komşu ilin havaalanına iner?

Onlar buz gibi kaynak suyumuzu (Düzbağ içme suyu) içerken biz neden susuzluk çekeriz!

*

Uzatırım da kabak tadı verir, maraza çıkar diye korkuyorum!!

Bu girişe neden gerek duyduğuma gelince:

Bir okurumuz, ulaşıma ciddi rahatlık getirecek, trafikte tıkanan damarları açacak olan Mado Kavşağının önemine vurgu yapmış, trafik işkencesinin önüne geçme çözümü için Sanayi Kavşağının gerekliliğini dile getirmiş, Tekerek’teki Akdo Kavşağı’na yapılacak alt-üst geçitlerle trafiğin rahat nefes alabileceğinin altını çizmiş, bunun gibi birkaç noktaya dikkat çekerek, hadi ben de bir ekleme yapayım, Kıbrıs Meydanı’na monte edilecek bir alt veya üst geçidin trafiğe can suyu olacağını yazarsam kim takar, kim dinler?

Gerekli mi, elzem mi, dibine, sonuna kadar evet!

Evet, trafiği rahatlatmak istiyorsak alt ve üst geçitlere acilen ihtiyaç var. Yoksa mevcut yollar trafiği kaldırmıyor. Alternatifler aramak, üretmek zorundayız.

Bir önerim var, Kanlıdere’deki yolu gelişli-gidişli yapmak bizi kurtaracak. Haydarlı’ya giderken sol taraftak beyaz eşya 2. El satıcılarının olduğu yerler kamulaştırılarak çınar ağaçları refüj haline getirilmeli, trafik rahat nefes almalı. Yoksa geliş-gidişler işkenceye dönüşüyor ki, çekilir gibi değil.

Ve kent merkezindeki Halep Çarşısı dediğimiz ilkel ve mide bulandıran görüntülere-yapılara da son verilmeli. Yakışmıyor, görüntü kirliliği havamızı bozuyor!

*

Mecliste yaptığı birkaç kelam dışında, memlekete ve ülke sorunlarına deva olamayan karadutum çatal karam, tutmuş Gaziantep’e 1900 yataklı hastane yapıldığını, buna rağmen deprem bölgesi üzerine inşa edilen ve hayata geçen Yeni Devlet Hastanesine doktor ve sağlık personeli atamasının yapılmadığı gibi, tıbbi cihaz açısından yetersizlik yaşandığını ileri sürmüş, eleştirmiş. Haklı olabilir mi, yetmez ama evet, kısmen.

Yatak sayılarının az olduğunu ifade ederken, Maraş sağlık teşkilatını ve merkezi hükümetten alınan yatırımların yetersizliğini dile getirirken, Gaziantep’e yine hayran bakışlar, nüfus olarak bizim üç katımız şehre güzellemeler.

Niye hayran olmayalım ki, kış kayak sezonunda Yedikuyular’a en çok uğrayan Gaziantepliler. Yayla turizminin merkezi Başkonuş ve Yavşan Yaylalarına Gaziantepliler abone. Sağlık turizminin gözbebeği Döngele’deki tesisler yanında Fırnız ve çevresindeki piknik alanları ile Ilıca her Allah’ın günü (özellikle sezonda) komşu ilin vatandaşları ile dolup taşıyor.

Adamlar kahvaltıya bile bizdeler hafta sonları. Ya MADO’dalar, ya Kervanhan’da, ya Akdo’dalar.   

Şimdi, Gaziantepliler bize mi hayran, biz mi komşularımıza mı hayranlıktan-kıskançlıktan çatlayıp geberiyoruz?

*

Karadutum çatal karam, bak yeni yeni sağlık kuruluşları hayata geçti, hasta kabulüne de başladılar. Deprem en çok bizi vurdu, en çok bizi yaraladı Gaziantep’i değil. En çok can kaybını biz yaşadık. Eleştir de, gelenin keyfi için de geçmişe kalkıp sövme!

Biraz da rotayı başka tarafa çevirsen diyorum. Bak kurban olduğum, memleketin derdini, sıkıntılarını anlatıyorsun, sağ ol! Seçildiğinde iki kelimeyi bir araya getiremezken, maşallah şimdi yüce Meclis kürsüsünde bülbüller gibi şakıyorsun. Ama şu gerçeği de vurgula, dile getir; Allah razı olsun Azerbaycan hükümeti depremin hemen ardından merkezde yeni bir mahalle kurdu, yeni bir şehir inşa etti 1 sene içinde, fakat ne gariptir ki, ne acıdır ki, bir cami minaresinin restorasyonu 2 senede bitirilemedi.

Hey gözünü sevdiğimin hakkedişleri, neredeysen, geldiysen masaya üç kere vur ne olur?

*

Komşu bir sanayi şehri. Yatırımda, sanayide çeşitlilik konusunda şehir tanımam üzerine. Sonra tutkunlar, sonra yardımlaşma ve dayanışma noktasında bizden birkaç gömlek büyükler. Sen bakma bir milletvekillerinin ‘Maraş lobisi bizden daha güçlü!’ dediğine, adam bizimle kafa buldu, belki de kendi şehrinden birilerine gönderme yaptı.

Onların abi’si var, ya bizim!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.