Ne güzel demiş Can Yücel. Bunu sosyal medyada görünce, tam isabet dedim, geçtiğimiz aylarda değinmek istediğim, özlediğim dostları aramızda görme anlamında Mu-Sa’yı hasretle bağrımıza basma zamanının geldiğini imaya çalışarak beklentiyi uzatmak zorunda kalmıştık.
Vakit geldi inşallah. Özgürlüklerine kavuşmayı bekleyen sadece ailesi değil, çalışanları da bu özlemin bitmesini bekliyor, istiyor sabırsızlıkla.
Çünkü onlar çıkıp geldiğinde asıl bayramı yaşayacaklar. Şimdi Ramazan Bayramı geride kaldı ama asıl bayram bu iki dost, bu iki patron, Mu-Sa geldiği zaman marka-firma, aile ve çalışanlar bayram edecek. Şeker tadında, çörek lezzetinde bayramı kutlayacaklar.
Az kaldı diyelim inşallah!
*
Çünkü onlar zamansız, aniden, beklenmedik anda çıkagelen kimseler değiller. Kaldı ki onlar bir yere gitmemiştir insan yüreğinde, çalışanlar şahsında. Hep yüreklerinde kalmıştır, hep yanlarında hissetmişlerdir.
Sevdiğiniz, uzun süre görmediğiniz, hasret ve özlemini hayatınızdan silemediğiniz insanların çıkagelmesi, bayram lezzetini, tadını verecek iken, hayat bayram olacak!
Kim olduklarını, kimleri kast ettiğimi biliyorsunuz.
*
Haklı veya haksızlar, yorum yapamam. Ben adalete inandım, güvendim. Hakim ve savcılarımızın kararlarına her zaman saygı dudum. Adaletin kestiği parmak acımıyorsa, aklanmak, özgürlüklerine kavuşmak, çıkıp gelmelerini beklemek ailenin, çalışanların da hakkı olsa gerek!
Hadi, gelin artık! Özledik yahu!