Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, “Kapalı Çarşı’yı eski canlılığına kavuşturacağız” demişti. Ne zaman, haftanın son resmi gününde. Biliyorsunuz, şehrin ticareten ve ekonomik anlamda en hareketli bölgelerinden biri olan Bezirgan ve Ayakkabıcılar Çarşısı, depremde ciddi zarar gördü. Esnaf şimdi Demokrasi Meydanına kurulan konteynerlerde ayakta kama mücadelesi veriyor.
Ne yapsınlar, ekmek kapısı, mecburen katlanıyorlar.
6 Şubat depremlerinde hasar alan Tarihi Kapalı Çarşı’da yürütülen restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyen Başkan Görgel, 6 asırlık mazisiyle Anadolu’nun en büyük ticaret merkezlerinden olan Kapalı Çarşıda 140 iş yerinin bir kısmı restore edildiğini, bir kısmı da aslına uygun bir şekilde yeniden inşa edilerek, yaklaşık 600 Milyon TL değerinde bir yatırım öngörüldüğünü söylemişti.
Her zaman diyorum, onun cesaretine, ferasetine güvenen birisi olarak, Başkan sevgili Görgel’in; “Kapalı Çarşı’yı eski canlılığına kavuşturacağız” iddiasından ve müjdesinden umutlandım.
Çünkü bu çarşılar, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı. İlk geldiklerinde gittikleri yer bu çarşılar iken, Başkan Görgel’in çarşıya, geleneğe, tarihe ve hafızaya verdiği önemi alkışlıyorum.
Tarih doku korunmak şartıyla, ki korunduğuna şahit olduk, resmettik, gördük, kültür ve hafıza dilerim en kısa zamanda tamamlanır, (15 aylık bir iş takvimi var) esnaf kendi yerine döner!
*
Kayda geçsin diye söylüyorum, yazıyorum; devamında verdiği şu müjde de önemliydi.
Saraçhane Camimiz aslına uygun bir şekilde yeniden inşa ediliyor. Temeli atıldı zaten. Ulu Camimizin restorasyonu sürüyor. Camiler içerisinde restorasyonu en hızlı, en gayretli gideni Ulu Cami. Haleyi aldığı ilk günden itibaren yüklenici firma sorumluluk bilinci ile çalışıyor, bitirmeye gayret gösteriyor.
Demirciler Çarşı’nın restorasyon ihalesi 17 Aralık tarihinde yapıldı. Arslanbey Konağı’nda güçlendirme çalışmalarına başlandı, Kasap Hali’nde de cephe sağlıklaştırma programı yapılıyor. Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi’nde restorasyon çalışmaları çoktan başladı.
Ve tarihi Maraş Kalesi…
Yakın tarihte gerçekleştirilen çalışmaları çok önemsiyoruz. Buranın ihalesi de 25 Aralık’ta yapılacak. Şehrimizi tarihiyle, kültürüyle birlikte ayağa kaldırmak için canla başla çalıştığına inandığımız Büyükşehir Belediyesi, algı ve icraat açısından vatandaştan tam not alıyor, almıştır, alacağına da inanıyoruz!
Kıymetli Başkan Görgel’in çalışma azmine, temposuna, enerjisine ve hızına denecek tek şey var, o da, ‘Helal olsun!’
*
Bazı STK Başkanlarının yanına yaklaşılamaz iken, şehre dair sesi soluğu çıkmaz iken, üstelik de şehrin en büyük kağıt fabrikasına sahip olmak bir yana, KASİAD gibi bir derneğin başkanı olmak varken, sevgili Sıddık Ciğer’in (babası merhum Mehmet Ciğer’i bir kere daha saygı ve rahmetle anıyorum!) sadece kendi ekseni etrafında dönüp durması, kendi ceza sahası içinde top çevirmesi, halktan, basından uzak durması, bir sivil toplum kuruluşu kanaat önderinin yapmaması gereken belli başlı meseleler iken, kendi kabuğuna çekilmesi doğru değil.
Arasanız bakmıyor! Depremde işyerleri ciddi zarar gördü, geçmiş olsun! Şehre mi küstü, sanayi ve iş dünyasına mı gönül koydu, basına mı, vatandaşa mı bilinmez, ödül gecesinden başka bir işlevi olmadı. O da körler sağırlar, birbirine ağırlar misali, ahbap çavuş ilişkileri içinde yürütüyor derneği.
Genç, ideal, karakter olarak, kişi olarak beğendiğim beyefendi işadamı, KASİAD Başkanı sevgili Ciğer’e tavsiyem, biraz hareket, çokça bereket, olduğunca kabuğunu yırtıp insanlara dokunuş…
İstenen, beklenen, arzulanan, hepsi bu…
*
Geldik sivil toplum kuruluş kanaat önderi deyince akla ilk gelen isimlerden biri olan Ticaret Borsası Başkanı sayın Mustafa Nar’lıya.
Yaşı 60’I geçmiş olsa da cesur yürek. Çok delikanlıya taş çıkartacak enerjiye sahip. Bırakın Ticaret Borsası Başkanlığı etiketini, babacan, ağabey tavırları ile çalışanların olduğu kadar basın camiasının da gözbebeği. Basın dostu Türkçesi. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu ile uyumlu, birlikte hareket etmesi, ayrı bir meziyet, takdir meselesi.
Sadece bize mi, hayır ve ne alaka! Herkese aynı sevgi, sempati ve içtenlik içinde. hayatında hiçbir zaman B planı olmayan, bugünü yaşayıp, yarını düşünse bile ciddiye almayan, içinden geldiği gibi yaşayıp konuşan birisi.
Cuma günü makamında düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirirken, özeleştiri yapmaktan bile çekinmedi, imtina etmedi.
O bir siyasetçi değil. O bir reklam olsun, şov-reklam olsun diye sahaya çıkan biri hiç değil. İçinden geldiği gibi yaşayan, konuşan, hareket eden düz bir insan. Kimseye düzdüreceği de yokken, hayır ve hasenatları ile de adından sıkça söz ettiren bir lider.
O günkü basın toplantısında, açık yüreklilikle, dobra, altını üstünü düşünmeden, net ifadeler kadar (bilen bilmeyen de her gün yürek yiyor zannedecek!) yaptıkları kadar yapamadıklarını da delikanlıca ifade eden isimdir Mustafa Narlı.
Temposu, enerjisine maşallah diyelim de nazar değmesin!