Aklım yetti yeteli TÜİK’e hep gıcık olmuşumdur. Ne zaman adını duysam, biraz da yaşlılıktan olsa gerek günaha girer, titrer, anlamsız şeyler mırıldanırım. En güvenilmez, en ciddiyetsiz kurum hangisi deseler bu kurumu listenin en başına alırım. Neden celallendiğimi, delirdiğimi, öfke seline kapıldığımı soracak olursanız söyleyeyim, açıklayayım. Nasıl olsa malum, her şey nizaha değil, izaha muhtaç!
*
Bu TÜİK denen kurum Şimdi de tutmuş, 2023 yılına ilişkin ‘İl bazında gayrisafi yurt içi hasıla’ raporunu kamuoyu ile paylaşmış.
Okur okumaz, duyar duymaz içimden geçen kısa cümle şu oldu, ‘yok daha neler!’
Raporda, yıllık gayrisafi yurt içi hasıla büyüme hızı ekside olan 12 şehir dikkat çekmiş, bu şehirler arasında Kahramanmaraş da yer alıyormuş.
Uzun adıyla Türkiye İstatistik Kurumu, yani (TÜİK), 12 Aralık’ta yaptığı paylaşım ile 2023 yılına ilişkin il bazında gayrisafi yurt içi hasıla raporunu kamuoyuna sunmuş, buna göre İstanbul’un tarım, ormancılık, balıkçılık” ve diğer hizmet faaliyetleri dışında kalan tüm faaliyetlerde en yüksek payı aldığı raporda, il bazında GSYH büyüme hızı negatif olan 12 şehir dikkat çekmiş.
*
Şu TÜİK mesela. Oldum olası gıcık alırım. Böyle bir veriyi paylaşmış da, kime sormuş. Ortaya koyduğu rakamın ne kadar gerçekçi olduğunu sormuyorum da, kendisi ne kadar gerçekçi, kamuoyu nezdinde itibarı, güvenirliliği ne kadar, önce kendine baksın derim!
Valla işadamlarımız, siyasilerimiz duymasın, canları sıkılır, keyifleri kaçar, üretimden soğurlar, istihdamdan uzaklaşırlar alimallah.
Başka şehirler beni-bizi ilgilendirmez de, kadim olduğu kadar ülke ekonomisinin gözbebeği, kalkınmada, üretimde ve istihdamda sayılı iller arasında olduğumuz biline biline, TÜİK denen kurumca açıklanan rakam, ortaya konan veri hiç inandırıcı değil.
Çok şükür zenginimiz var, Holding’lerimiz var, büyük büyük fabrikalarımız, işletmelerimiz varken, bakın Tomsuklu OSB bile keyfinden hayata geçmiyor, üretim ve istihdamı düşündüklerinden yatırım yapma adına ruhsat dağıtımları bile yapılmışken, TÜİK’in resmen işgüzarlık değil de, hadsizlik!
*
Şehirde işsizlik yok, üretim var, ihracat var, istihdam desen dibine kadar. Depremden sonra şehir de toparlanıyor çok şükür. TOKİ, EPP ve Emlak Konut sayesinde şehrin dört bir tarafı inşaat sahasına döndü. İnşaat sektörü en gözde sektör iken, devletine, bayrağına, milletine, askerine, adaletine güvenen, inanan başka şehrin evlatları var mı bilmiyorum da, diyorum ki; ‘Devletimiz var olsun!’
Dünyaya mal olmuş, dünya markası firmalarımız-markalarımız varken, hangi akla hizmetle bizi fakirleşen iller arasına sokmuş, keşke bu meseleye burnunu sokmasaydı, keşke bizim, işadamlarımızın, sanayi ve iş dünyasının, basın camiasının canını sıkan, keyfini kaçıran böyle bir rakamlarla açıklamaya gitmeseydi.
Ayıp etmiş!
*
Bu TÜİK denen kurum bizimle eğleni…
Bu TÜİK denen kendini bilmez kurum bizimle dalga geçii herhalda…
Aha canımız sıkıldı, huzurumuz kaçtı hiç yoktan! Ey TÜİK denen kurum, bizim gönümüz zengin be, onu da değerlendirmeye aldın mı?
*
Peki hasbelkader seçtiklerimiz, sesimiz olsunlar diye, haklarımızı savunsunlar, talep ve ihtiyaçlarımızı temin etsinler diye Meclise gönderdiklerimiz TÜİK denen kuruma gidip, “Bak arkadaş ayıp ediyorsun, bizim şehri fakir göstermek, küçük düşürmek çok yanlış. Bu ayıptan dönün! Biz zenginiz, üretiyoruz, istihdam sağlıyor, ihracat yapıyoruz. Zenginiz hamdolsun!” dediler mi, o cesareti, o babayiğitliği gösterebildiler mi?
Tepki verebiliyorlar mı, ‘Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu, ne yaptığının farkında mısın?!’ diyebiliyorlar mı?
Demezler, diyemezler!
Mahallenin delisi ben miyim!