İçinizi karartmak istemem ama ‘Kahramanmaraş’ı boşaltın, yoksa yeni felaketler yaşanacak!’ diye uyaran deprem uzmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan’a da kulak vermek gerekiyor.
‘Maraş ovası verimli ve sulak arazi. Yerleşim tepelere, dağlara taşınmalı.’
Biz de öyle yapıyoruz zaten de, şimdi uzmanlar Elazığ-Bingöl arası 7’lik bir deprem bekliyor.
Allah muhafaza!
Maraş fay hattı enerjisini boşalttı mı, rahatladık mı, bilemeyiz. Doğa ile şaka olmuyor. Hani diyorlar ya, deprem öldürmez binalar öldürür. O vakit sağlam zemin üzerine sağlam binalar yapacaksınız.
Şimdi sadece Maraş’ta değil, tüm deprem bölgelerinde hayata geçirilen işlem, strateji bu.
*
Dengesizin biri çıkmış, deprem bölgesindeki 11 valinin ‘sorumsuz’ çıktığını yazmış, söylemiş her neyse. Ne alaka? Biz Valimiz sayın Mükerrem Ünlüer’den şikayetçi değiliz. Deprem sürecini başarı ile sürdüren, krizleri başarı ile yöneten nadir bürokratlardan biridir sayın Ünlüer.
Sorumsuz arıyorsan, kendine, aynaya bakacaksın şekerim! Ha, deprem sürecinde insanların yaşam kalitesini artıramayan, deprem sürecini yürütemeyen, il ve ilçelerini ayağa kaldırma noktasında sınıfta kalan belediye başkanları ve bürokratlar varsa, yerel yöneticilerin defterini halk seçimde dürer de, bürokratların da icabına bakılır bir şekilde.
*
Maraş Ovası dediğimiz yer, iyi hatırlıyorum, hıyar, baldırcan, marul ve domates tarlasıydı. Tuttular seneler önce, ki dedem rahmetli Hamit Fiskeci de bekçiliğini yapıyordu, tarlanın ortasına Valilik Konağı diktiler.
Sonra hızla yapılanma başladı, Milcan, Enurya derken 8-10 katlı apartmanların sayısı arttı, Trabzon Bulvarı çıktı ortaya, sonra cazibe merkezi haline geldi.
Depremde en büyük yıkım, can kaybı da Maraş Ovası dediğimiz bu bölgelerde yaşandı.
*
Tabi Maraş’ı boşaltmamız, terk etmemiz imkansız, zor. Ama depremden ders alıp, daha güvenli limanlara sığınmamız lazım. Ahır Dağı etekleri, zemini sağlam yerlere yapılacak konutlara yerleşmemiz gerekirken, Allah yalanı sevmez, TOKİ konutları güven veriyor.
Aylar önce Büyükşehir Belediye Başkanımız Hayrettin Güngör bizi Akyar’a, orada yapılmakta olan konutlara götürmüştü. Malzeme ve işçilik kalitesi dört dörtlük iken, buralara yerleşecek insanlar şanslıydı doğrusu.
Bir zamanlar büyükşehir kurucu belediye başkanı Fatih Erkoç’u eleştirdik, ‘Kuzey Çevre Yolu çok mu acildi, belediye kaynakları ile yapılmasına ne gerek vardı, israftı’ denildi fakat depremden sonra bu bölge cankurtaran simidi haline geldi, müteahhitlerin iştahını kabarttı ve bu bölgede boş arsa kalmadı.
*
Depremle yaşamaya mecburuz artık. Öyle ki, neredeyse farkında olsak da olmasak da her gün artçılar yaşanıyor şehrimizde-ilçelerimizde ve çevremizde.
Her ne olursa olsun, uzmanların uyarılarına kayıtsız kalmamak lazım.
Dağlara, tepelere, yüksek yerlere yerleşin, beslenmeyi verimli ovalara bırakın!
Depremin üzerinden bir yıl geçti. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Kalanlara, yaralılara da şifalar…
Allah’ım bir daha yaşatmasın!