Ve beyefendisi… Ve dondurmanın kitabını yazan usta.
Dondurmanın başkentinde, Türkiye ve dünyada dondurma denilince akla kuşkusuz Kahramanmaraş geliyor. Festivalini yapamıyoruz ama dondurma bizim yerli ve milli markamız.
Yaşar Pastanesi ve MADO bu şehrin, ülkenin ve dünyanın gerçeği. Markası. Bu sektörün mimarı merhum Yaşar Kanbur idi. Nur içinde yatsın, 60 senedir tanırım.
Şimdi evlatları geleneği, sektörü idame ettiriyorlar.
Ama, fakat, lakin ve mamafih; bu alemde, bu sektörde dondurmanın profesörü MADO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur’dur. Her fırsatta her dondurmanın dondurma olamayacağını söylerken, yapanın değil satanın usta olduğunu her cümlesinde dile getirmiştir. Mehmet Kanbur bir üniversitedir ve bu sektör üniversitesinin de profesör rektörüdür.
Kardeşleri Atilla ve Erdal Kanbur ise sektöre cansuyu, tanıtım elçisi olmuş, ‘dünya markası’ etiketini herkese kabul ettirmişlerken, kimse kusura bakmasın MADO da bizim, Ferah da bizim, Kervan da bizim, Akdo da bizim, Karpedo da bizim, Karmando da.
Başkaları varsa, onlara da eyvallah…
*
Çikolata alıyorsunuz, içinde bitkisel yağ (Palmiye) var, kakaolu ürünler ve pastalar alıyorsunuz, içinde bitkisel yağlar var, içeceklerin içinde varken, bazı sosyal medya hesaplarında markalarımıza ithaf edilen iftiralar güncel değil. 2021 yılına ait bir parti üründe rastlanmış. Ve bu ürünler tedarikli kaynaklı olduğundan tespit ediliyor ve ürünler toplatılıyor.
Türk Gıda Kodeksinin dondurma tebliğinde yer alan konulara uygun olarak üretilen dondurmalarda, bu tarihten sonra rastlanmayınca, mesele gündemden düşmüşken, yeniden parlatmanın, servis etmenin kime ne yararı var.
Bir de neymiş, içinde keçi sütü yokmuş. İnek sütü varmış. Yahu anladık, memlekette inek çok da sütünü nerede bulacaksınız!
Ha, gerçekten kim hileli ürün kullanıyor, toplum ve insan sağlığı hiçe sayıyorlarsa, varsa, tespit edildiyse, birilerinin dedikodusu, iftirası ve iddiası ile değil, yerinde tespitle doğrulanıyorsa, kusura bakmasınlar, kimsenin avukatı, savunucusu değiliz.
*
Marka ve firmaların itibarını zedelemek, haksız rekabete yol açmak, firmaya değil sadece, sektöre ve şehrimize yapılan en büyük kötülüktür, ihanettir.
Kim nasıl ve ne anlarsa öyle!