Üstüne bina diktiğin toprakların altını bilmeden ve bu toprakların deprem üretme tehdidi nedir gerçeğini bulup çıkartmadan şehirler, ilçeler kurmayı bize siyaset adamlığı diye yutturdular şimdiye kadar.
Ve bunların isminin başına da ‘başkan’ yazılıyor. Bir tek başkan tanırım, o da KAGİD Başkanı Neşe Yıldızhan.
Gidenler gitti zaten cancazım, gelene bakacaksın. Yani sistemin genel adı şu, ‘kral öldü, yaşasın yeni kral’
*
Depremin üzerinden bir yıl geçti. Kabul eder veya etmezsiniz, Maraş ayağa kalkıyor yavaş yavaş. Her taraf şantiye alanı. Bu meselede 5 yıl boyunca yalnız bırakılan Hayrettin Güngör Başkanın çabasını inkâr edemem, siz edersiniz ayrı mesele. Toparlanıyor şehir.
Her ne kadar deprem bizden birçok ahlaki, milli ve manevi değerlerimizi de enkazla birlikte alıp götürdüyse, bu kadim şehir kısa sürede toparlanacak.
Hem de Fırat Görgel ile.
Maşallahı var, seçilmem garanti, rakipsizim demiyor, ilmek ilmek dokuyor şehri baştan aşağı. Adım atmadık toprak bırakmıyor.
Ekibiyle birlikte.
Evet, her an karşınıza çıkabilir sevgili başkanım Fırat Görgel.
*
Deprem bize bir ‘rüya şehirler kurmayı’ arama fırsatı verdi. Yeniden kurulacak şehrimin altını da biliyoruz, üstünü de. İnancım odur ki, kıymetli başkanım Fırat Görgel, bilimin ışığında şehri yeniden ihya ve inşa konusunda güçlü bir ekiple koltuğa oturacak.
O, rüya şehirler kurmayı hedef lerken art niyetliler de ancak kâbus görecekler!
Dışarıdan, yani ithal bürokrat getirmeden, bu şehrin yetişmiş, kıymetli evlatları ile yol yürümeli. Genel sekreterini, KASKİ Genel Müdürünü, daire başkanlarını danışmanlarını kuşkusuz kendi seçecek ama yerli ve milli olacak.
Güçlü ve yetenekli kadro sevgili başkanım Görgel’in elini güçlendirecek iken, ayağına taş değen ile de muhatap olmamalı. Vatandaş da bunun farkında olsun artık. Zira Görgel’in hayalleri büyük, hedefleri büyük. O bakımdan çok rahatsız edilmeden, zamanını almadan, meseleleri genel sekreter veya ilgili birim amirleri ile çözmeyi tercih etmeliyiz.
Bilinen gerçek, başarı ekip işi.
*
Sevgili Başkanıma birkaç da önerim var; Kanlıdere Caddesi, (köprüye kadar olan bölümü) çift yön olmalı. Sol taraftaki binalar-işyerleri yıkılarak, ortadaki çınar ağaçları refüj oluşturacak şekilde trafik rahatlatılmalı, tıkanan damarlar açılmalıdır. Yoksa işkence, tartışma, kavga-döğüş burada eksik olmayacak.
Rıdvan Hoca alt geçidi girişinden itibaren (Muhtarlar Derneği, Erkuşlar Mobilya Mağazası dâhil, caddenin sağ taraf üzerindeki ucube, çirkin görünümlü binalar-evler, ki çoğu boş, virane halde. Suriyelilerin dükkânlarının olduğu bölümler) Sokak Başına kadar yıkılmalı, mümkünse Arasa Camii üzerindeki o çirkin ada-parsel de ortadan kaldırılmalı.
Sıvasız, sadece reklam panolarını asmaya yarayan o iğreti görüntü göz zevkimizi rahatsız etmemelidir.
Kale altındaki Türk Telekom Binası o bölgenin siluetini bozuyor. Hayrettin Bey’e nasip olmadı, inşallah Fırat Görgel o binayı yıkarak, tarihi Kalemizi hak ettiği gerçeği ile bizleri yüzleştirmelidir. Çevre düzeni ile Kale’miz ortaya çıkmalı.
Bu meselede bazı önerilerim daha olacak, ama ileride…
*
Daha şimdiden bazı siyasiler art niyetlerini içlerinde gizleyerek, çatısını-iskeletini kurdukları cillok şirketiyle, geleceğe dair hesaplarının gerçekleşmesi adına, ki bunun için 2028’i kendisine-kendilerine hedef koyan sıyrıklara dikkat etmesini de bir ağabeyi olarak salık veririm.
Dikkat edecek, tuzaklara düşmeyecek, sinsi sinsi ve sırtından hançerlemek isteyenlere, sırtlanlara fırsat vermeyecektir.
Şeytan sadece kutsal topraklarda değil, aramızda kalsın da, şayet taşlayacaksanız, size isim ve hedef de gösterebilirim. Bu kıyağımı da unutmayın!
Ha, yel kayadan ne götür derseniz, size de hak veririm dibine kadar.
*
Sadece dondurmada değil, sadece edebiyatta değil, sadece tekstilde değil, modern, insanların yaşam kalitesinin artmış, refah ve huzurun başkenti bir Maraş hayal ettiğine inandığım liderdir Görgel.
Sadece hayal etmek yetmiyor, bunları gerçeğe dönüştürmek gerekiyor. Bu da güçlü ekiple, çalışmayla, azimle ve kararlılıkla olacak.
Özetle… Fırat Görgel ile bu kadim şehir eski hüviyetine, kimliğine kavuşacak, yine müreffeh, huzur dolu günlere merhaba diyeceğimiz günlerin yakın olduğunu, bunun da ancak Fırat Görgel ile mümkün olacağını belirtmek isterim.
Allah ayağına taş değdirmesin!