Hani, birileri “Kolat doğru olanı yaptı” diye yazdı ya, sözünü etmek istediğim hadise o işte. Taraftarı ayrıştıran, taraftar açılımı gibi açılım yaratarak, Maraşsporlu taraftar, belediyesporlu taraftar şeklinde bölenler, dün yöneticilere veryansın ederken, bugün yüz seksen derecelik dönüşle (siz buna U dönüşü de diyebilirsiniz) bu zik-zakın sebebini anlatmakta zorlananlar, acaba taraftarın hışımından mı korktular da tırstılar, pes ettiler, yoksa hidayete mi erdiler, belli değil.
Evet, o yazıya katılıyorum. Arkadaşımın attığı başlığa da. İsabetli bir başlık olmuş. Mevcut yönetimin, eski Kahramanmaraşsporlu yöneticiler için açtıkları davadan elini ayağını çekmesi, vazgeçmesi isabetli biri karardı.
Çünkü bu d ava, Kahramanmaraş spor tarihine kara bir leke olacak geçecek, herkesi zan altında bırakacak, spora gölge düşürecekti.
Kolat ve ekibinin tüm davaları geri çekmesi, bir âlicenaplıktır. Kaybetmedi, halkın, taraftarın güvenini, sempatisini kazandı.
*
Gelelim dünkü maçlara. Yani Kahramanmaraşspor A.Ş., Belediyespor ve Beyoğlu-Elbistan BAL maçlarının sonuçlarına…
Dün, gerek Kahramanmaraşspor A.Ş., gerekse Maraş Belediyespor, rakiplerine sahayı dar ettiler ve her ikisi de attıkları üç’er golle haftayı 3 puanla kapatmasını bildiler.
BAL liginde ise Beyoğlu Belediye, deplasmanda Elbistan Belediyespor’a 3-1 yenilmekten kurtulamadı.
Belediyespor, deplasmanda 3-0 galip. Aferin! Bu sonuçlardan sonra Kahramanmaraş Belediye haftayı da lider olarak kapattı ve taraftarı sevindirmeye devam etti.
Stada girerken, pet su şişelerinin taraftarlardan toplanmasına bir an lam veremedik. Vatandaşın maç seyrederken susamaya hakkı yok muydu? Seyirciden pet şişeler toplanırken, içerde, büfede pet şişe su satılıyordu. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusuydu, ki çifte standart olduğu kesindi. Madem taraftara yasak, protokole de su vermeyeceksiniz!
Bu hatadan dönülmesi gerek.
*
Maçla ilgili dakikalar vermeyeceğim. Önemli kısımları aktarmam gerekirse, stada maç seyretmeye gelenler arasında Milletvekili Dt.Sıtkı Güvenç yanında, il genel meclisi başkanı Mustafa Özsoy da gelmişti. Maç sonrası Güvenç ve Özsoy’un dediği şuydu, “Galiba uğurlu geldik!”
Evet, dilerim öyle olmuştur. Dilerim her zaman gelirsiniz, taraftarın yanında olursunuz.
Bir not da sevgili Ahmet Erdoğan’a düşmek istiyorum. Maşallah, hiçbir maçı kaçırmıyor.
Helal olsun! İyi bir taraftar, kaliteli bir futbol seyircisi…
*
Tabi hem mavi beyazlıların deplasmanda, Sancaktepe’yi 3-0 gibi net skorla yenmesi, hem de kırmızı-beyazlıların kendi saha ve seyircisi önünde, özellikle son yarım saatte rakibini darmadağın etmesi ve sahadan 3-1 galip ayrılması, hem taraftarı sevindirdi, hem de teknik patron Fethi Çokkeser’i.
Şayet Tepecik attığı ilk golden sonra skoru korusaydı, biz rakibe puan verseydik, bir sonraki haftada Fethi Hoca’nın koltuğu tehlikeye girebilirdi.
Futbolcular bir anlamda hem kendilerini, en çok da Fethi hocayı kurtardılar.
*
Geçen hafta da yazdım. Yinelemem gerekirse, 12 Şubat Stadyumunun zemini top kontrolüne müsait değil. Çok sekiyor, kontrol sağlanamıyor. Bu bakımdan pas patalarına rastlamak çok mümkün. Sevgili müdürüm Ali İhsan Kabakçı’nın bir önlem alması lazım.
*
Geçen hafta bize çifte mutluluk yaşatan takımlarımız, geleneği bozmadılar, bir kere daha mutluluk denizinde yüzmemize sebep oldular.
Tebrik edriyorum, başarılar diliyorum.