Son senelerde, şehirde, özellikle futbolda otorite haline gelen gazeteci kardeşimiz İlker Yiyen; "şehrin taze kanlara ihtiyacı var!" derken, aslında bir gerçeğe parmak basmış.
Ülkemizde, büyük takımlara bakıyorum, oyuncuların yarıdan fazlası yabancı. Her şeyde olduğu gibi, sporun birçok dalında, özellikle futbolda yabancılaştık. Her teknik adam, her kulüp başkanı altyapıya önem vereceğiz dese de, altyapı her daim ikinci plana itilmiştir, ne varsa dışarıda, elin yetersiz, yeteneksiz oyuncularını transfer edip, üstelik de birçok şaibe kokarken buram buram, taze kan dediğimiz yeni oyuncular, yeni takımlar, bu şehre gerek ve can kurtaran simidi olacaktır.
Sevgili İlker kardeşimiz, bu minval üzere yola çıkmış, harekete geçmiş, Eyüpsultanspor diye bir takım kurmuş.
*
Spor tutkusuyla tanınan gazeteci İlker Yiyen, 1919 Eyüpsultanspor’u kurarak futbol sahalarına hızlı bir dönüş yapıyorken, futbol ile alakalı olanlar hatırlar, daha önce 2016 yılında Onikişubat İdmanyurdu Spor Kulübü’nün kurucu başkanlığını üstlenmişti.
Bir zamanlar bu alanda sevgili Akif Arslan’ın borusu öterdi, artık mental yorgunluktan olsa gerek, yerini İlker Yiyen’e devretmiş olmalı ki, sevgili İlker de bu alanda mesafe kat edecek görünüyor.
Köklü spor kulüplerinde yöneticilik yapmış ve futbolun yanı sıra salon sporlarına da katkı sağlamış İlker Yiyen’in, geçtiğimiz hafta sonu tescilli bir kulübü devralarak yeni bir futbol takımını sahaya çıkarma hazırlıkları yapması, onun azmini, hırsını ortaya koyması bakımından önem arz ederken, yazının başında da söyledim, o artık futbolda bir otorite.
*
Geçmişte, günlük yayın yapan Bugün Gazetesinin yazı işleri müdürü olduğunda dahi spor yazıları gündem oluşturmuş, bazılarını incitse, rahatsız etse de, gerçekleri, doğruları yazmaktan kesinlikle kaçınmamıştır.
Bir işe soyunduysanız, özellikle toplumun çok da ilgi duyduğu bir alanda öne çıktıysanız, hedefleriniz olacak. Yiyen’in hedefleri maşallahı var, az buz değil.
1919 Eyüpsultanspor, yönetiminde futbolcu, antrenör ve spor tutkunlarının bulunduğu bir yapı ile sahalara U-18 Ligi ile adım atıyor. Kulüp, başlangıç olarak 9 ila 18 yaş arası gençlere futbol kursları sunmayı planlıyor ve yetenekli gençleri bünyesine katma hedefleri arasında iken, eflatun-sarı ve beyaz renkleriyle sahaya çıkacak olan 1919 Eyüpsultanspor, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor Federasyonlarının düzenlediği futbol ve diğer spor faaliyetlerine katılacak ve bu organizasyonların hazırlık ile eğitim çalışmalarını yürütecek olması ona olan sorumlulukları, beklentileri daha da artırmaktadır.
Peki İlker bunların altından kalkabilir mi, hedeflerini tutturabilir mi, ben ona güveniyorum, kefilim.
Gelelim şu taze kan meselesine. Ülke genelinde çok sayıda yeni kulüp kurulmasına dikkat çekmiş, yerel spor camiasını yakından takip ettiğine vurgu yaparak; “Çanta kulüplerin maalesef sadece isimsel kaldığını, birçoğunun yalnızca ismiyle var olduğunu düşünüyorum. Yeni kurulan kulüplerin ortaya çıkması beni memnun ediyor.”
Şimdi 3. Ligde merkezde mücadele verecek 2 takımımız var. Ama bakıyorsunuz, taraftarlar ayrışmış, yöneticiler farklı telden çalıyor, her iki takımdan da beklenti büyük iken, İlker bu açmaza dair şunları söylemişti;
“Birçok kulüpte yöneticilik yapıyorum ve zamanla kurduğum kulüpleri devrediyorum. Yıllardır bu işin içindeyim. Şimdi 1919 Eyüpsultanspor hikayesini yazmaya hazırlanıyoruz.”
*
Tabi hikâye yazmak her babayiğidin harcı değil. Ama bunu söyleyen hem mesleğinde, hem sporda otorite boşluğunu doldurmuş yetenekli biri ise, güveneceksiniz, inanacaksınız.
Bugün toplumda gençlerin nereden geldiği belli olsa da nereye gittiğine dair kuşkular, kaygılar varken, sporun toplum hayatındaki önemi tartışılmaz zaten de, hele ki asrın felaketini yaşamış bir şehirde bu görevin ciddiyeti daha da artmıştır. Gençleri kahve köşelerinden sahalara taşımak toplum sorumluluğunun başında geliyor.
Sevgili İlker Yiyen bütün hazırlıkları tamamlamış. Takım da en kısa süre sonra sahalardaki yerini alacak ve kendi ifadesiyle başarı hikâyeleri yazacak.
Bir iddiası daha var ki, akıllara zarar desem, onu tanımasam güler geçerim de, futbolla yetinmeyecek, ilerleyen zamanlarda salon sporlarına da kapı aralayacak olması alkışlanacak cesaret.
Yeni, taze bir aşk, yeni bir heyecan tam da İlker’e göre.
Devam et koçum, helal olsun sana! Başarı dileklerimle gözlerinden öpüyorum!