2016-05-16 08:15:05

Afşin Eshab-ı Kehf gecesi ve fiyaskosu…

Editör

16 Mayıs 2016, 08:15

 Reklama girecekmiş, varsın girsin, Clarion Otel’de Afşinli dostların etkinliği vardı. Ödül töreni. Daha önce de yapıldı.

Başarı hikâyesi yazan siyasetçi, yerel yönetici, bürokrat ve gazeteci kim varsa, geçmişte olduğu gibi, o gece de ödüller peynir ekmek gibi dağıtıldı.

Kuşkusuz o gece orada gösterdiği başarılardan ötürü ödülü hak eden işadamları yok değildi. Ancak bunlar bir elin parmağı kadardı.

Şimdi kalkıp isim versem, biraz ileri gider, birilerinin canını sıkarım, hiç hak etmeyen, hiç sahada ve alanda olmayan ne idügü belirsizlere de ödül anlamında plaket verince, bazı gazeteci arkadaşlarımızın yüz ifadeleri değişti. Zaten birilerine, bazılarına bu ödülün verileceği duyulunca, benim gibi hepsi de salonu terk etti.

Acaba hangi başarı hikâyelerinden ötürü bu plaketler verilmişti? Başkan Kazım Ardıç bunu izah edebilecek miydi, bir cevabı var mıydı?

*

Benim bir diğer eleştirim de, Afşinlilere adına bir gece düzenleniyor, plaket töreni gerçekleşecek, gecenin göbeğinde olması gerekenler salonda yok.

Afşin Kaymakamı neredeydi?

Belediye Başkanı Fatih Mehmet Güven neden salonda yer almadı. Bir anlamda ev sahibi sayılırdı.

Elbistan Kaymakamı sayın Tuncay Akkoyun’un gelmemesi için geçerli mazereti mi vardı? O da ev sahibi idi aslında.

Afşin sanayi odası başkanı da salonda yer almamak için çok mu çaba harcamıştı.

Afşin ziraat odası başkanı Hasanağa namıyla maruf zat-ı muhterem sevgili Hasan Akpınar acaba gelmemek için bir değil, birkaç bahane mi uydurmuştu?

Siyaseti de devreye sokalım, iktidar ya da muhalefet fark etmez, siyasi cenahtan, yani Afşin siyasetine yön verdiği konuşulan isimler neden salonda yoktu?

*

Bu gece için İstanbul’dan, Ankara’dan, Elazığ’dan, Şanlıurfa’dan gelenler olurken, Afşin’in havasını soluyup ekmeğini yiyen, Afşin’i yönettiğini söyleyen, bu ilçede söz sahibi olduğu bilinen kaymakam ve belediye başkanı acaba hangi niyet ve düşünce ile salonda bulunmadılar?

Aklıma gelmiyor değil, yoksa bu isimler çağrılmadılar mı, davet edilmelidir mi?

Bu tür etkinlikler, geceler, kuşkusuz bir vakfın, bir derneğin, bir sivil toplum kuruluşunun faaliyetlerini göstermesi açısından önemli olduğu kadar, bağlı oldukları il veya ilçelerin tanıtımı konusunda da önemli bir misyonu üstlenmiş oluyorlar ki, bu tür etkinliklerin desteklenmesi gerektiğini savunan biri olarak, gelmeyenlere de bir kere daha seslenmek istiyorum, ‘O gece çok önemli bir başka işiniz mi vardı?’

Bir de, geceyi sunan hanım kızımızın diksiyonu, bozuk Türkçesi, kimseyi tanıyamaması, isimleri telaffuz ederken kelimelerin boğazına düğümlenmesi, kekelemesi…

Acaba bu toy kızımızı o kürsüye çıkartmak için çok mu aradınız?

*

Son olarak, şayet birilerini başarı hikâyesinden ötürü ödüllendirecekseniz, adayları kılı kırk yararak belirleyin, öyle önünüze gelene ödül verirseniz, haberinizi yapacak kimseyi bulamazsınız.

Gece tam bir fiyasko idi…

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.