Bir döneme damgasını vuran, siyaset tarihinde en uzun süre iktidarda kalan Adalet ve Kalkınma Partisi, dün 16 yaşına bastı. Televizyonlar canlı yayın yaptı, partinin ruhuna, kuruluş ilkelerine uygun etkinlikler düzenlendi, zaten bu bağlamda da tüm belediye, il ve ilçe başkanları da Ankara’da bu etkinliğin canlı şahitleri olurken, bize göre bu etkinliklere damgasını vuran, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sağ kolu olan sayın Mahir Ünal idi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü sayın Mahir Ünal’ı, cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ın yanında görünce gurur duymamak mümkün değildi. Arada baş-başa, ikili konuşmalar da olurken, yine ön sıralarda oturan eski başbakan yardımcımız sayın Veysi Kaynak, eski milletvekilimiz sayın Nevzat Pakdil de bu gururun birer parçası oldular.
*
Bu kutlama etkinliklerinin, hazırlıklarının altında sayın Mahir Ünal’ın imzasının olduğunu biliyordum. Nitekim Sincan’da, Harikalar Diyarında 6 bin davetlinin huzurunda açılış konuşmasını yapan da, kuruluş etkinliklerinin yıldızı da sayın Mahir Ünal idi.
Hitabeti ile diksiyonu ile birbirini tamamlayan cümleleri ile kuruluş yıldönümüne damgasını vuran isimdi, siyasetçiydi. İsmi anons edildiğinde, konuşmak için platforma gelirken, koşar adımdaydı, sanki maratona katılıyormuş gibi, 20’lik delikanlı havasındaydı, formundaydı, performansındaydı.
Ak Parti, hikâyesi değil, romanı yazılacak bir siyasi iradeydi. Cumhurbaşkanımızla, kurulduğu günden bu yana yol ve kader arkadaşlığı yapan sayın Ünal, Reis ile mükemmel bir diyalog, mükemmel bir ikili oluşturmuşlardı.
Gözlerine bakmak yetiyordu. O ışıltılar, o samimi bakışlar boşuna değildi.
*
Yazıyı kısa keseceğim, Aydın havası olsun diye.
Sayın Ünal’ın ardından önce Başbakan sayın Binali Yıldırım, sonra da liderlerin lideri REİS geldi platforma.
İnsan dinledikçe keyif alıyor, haz duyuyordu. Ne konuştuklarını, ne söylediklerini ekranlardan dinlediniz zaten. Burada tekrarına gerek yok.
Sadece sayın Mahir Ünal değil mesele. Bu şehre hizmet eden, görevi, etiketi ve ünvanı ne olursa olsun, herkese sahip çıkmamız gerekiyor.
Şu sıralar en çok da sayın Mahir Ünal’a, yerel ve ulusal siyasetin feraseti, aklı ve vicdanı olan sayın Veysi Kaynak’a, sayın Fatih Mehmet Erkoç’a ve partinin Kahramanmaraş patronu sayın Ahmet Özdemir’e.
Bu isimlerin bu şehre borçları var, bu borçları ödemeleri için fırsat vermeliyiz, zaman tanımalıyız.
*
Bu isimler, siyasette birer mihenk taşıdırlar. Mücevherlerdir. Kıymetlerin bilinmesi gerekirken, yersiz, haksız ve lüzumsuz eleştirilerle çalışma şevklerini, aşklarını öldürmenin, köreltmenin manası yok.
Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil de bizim için bir artı değerdir, Onikişubat ilçe belediye başkanı Hanefi Mahçiçek de, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay da…
Uzatmayayım, AK Parti’ye uzun ömürler diliyoruz. Nice seneler diyoruz. Birbirimizi incitmeden, kırmadan, dökmeden yola devam diyoruz. Birbirimizin ayağına basarak değil, birbirimizin kuyusunu kazarak değil, birbirimize destek olarak, güvenerek yola devam etmemiz gerekiyor.
Ülkemiz için, Kahramanmaraş için, huzur ve istikrar için bu şart!
Sayın Mahir Ünal’a sevgilerimle… Gözlerinden öpüyorum!