Maçtan ve skordan çok, kentimizin batıya açılan penceresi Aksu Televizyonunuin maçı naklen verecek olması, taraftarlar arasında ayrı bir heyecan yarattı. Almanya’da yaşaya, ikamet eden bir okurum (Ökkeş Saklayıcı) gönderdiği mesajında Aksu Televizyonuna teşekkür etmişti.
Keşke Aksu Tv. Daha önce bu eylemi gerçekleştirseydi, keşke maçları sporseverlerle buluştursaydı keşke yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın da izlemesine imkan verseydi. Keşke, keşke…
Diyoruz ama sanıyorum futbol otoriteleri ve kurallar izin vermemişti. Olsun, bu bile yeterdi. Genel Müdürümüz sayın Cüneyt Beyit’e teşekkür taraftar adına… Şehir adına.
Sporun içinden gelen, spor programları ile dikkatleri üzerine çeken sevgili Mustafa Aykır ile yorumlarından lezzet aldığımız sevgili Serdar Bursalı’nın nefisi yorumları, maça ayrı bir heyecan, ayrı bir kalite katmıştı.
Teşekkürler Mustafa, teşekkürler Serdar’ım.
*
Maçlara gelince…
Büyükşehir Belediyesinin deplasmanda Ayvalıkgücü’ne 1-0 yenilmesi ardından, 2. lig temsilcimiz Kahramanmaraşspor da kendi saha ve seyircisi önünde rakibine boyun eğip, 0-1 yenilince, her iki takımımız da haftayı puansız kapattılar.
Ligin orta sıralarında mücadele veren Kırmızı beyazlı takımımız Alpedo@Kahramanmaraşspor ile lider İstanbulspor arasında geçen maçın galibi konuk takım oldu.
Hava kapalı, ikinci yarıda şiddetli olmasa da yağan yağmur belki takıma bereket, şans getirir dediysek de, 12 Şubat Stadyumundan 3 puanla ayrılan lider İstanbulspor, günün kazanan takımı idi.
Az sayıda seyircileri de vardı. Bizim hem kapalı, hem açık tribün ve kale arkaları da fena sayılmazdı.
*
Seyirci kulüp başkanı Fatih Mehmet Ceyhan’a maçtan önce tezahürat yaparken, takımın maçlarını fırsat buldukça izleyen Onikişubat İlçe Başkanı Av. Fırat Görgel de protokolde yerini alanlar arasındaydı.
Sahaya ‘Önce vatan’ pankartı ile çıkan boğaları taraftar alkışa tuttu, tribünlerden yükselen ‘şehitler ölmez, vatan bölünmez’ karşılıkları çevreyi ve yeri göğü adeta inletti.
Bir tespiti daha belirtmemiz lazım, bayanların ve küçük çocukların bile maça ilgisinin fazla olduğu da dikkatten kaçmazken, herkes kırmızı beyazlıların bu maçtan 3 puanla ayrılacağını hesap ediyor, düşünüyordu.
*
Maçın ilk dakikalarında oyun üstünlüğünü elinde tutan kırmızı sarılı takım, rüzgârı da arkasına alan takımın arması boğa olan lider İstanbulspor, kalemizde sık sık tehlikeli olduysa da, maçın 20. dakikasından sonra oyun dengelendi ve kırmızı beyazlı takımımız liderin ataklarına karşılık vermeye başladı.
Buna rağmen, gol bölgelerinde tehlikeli olan, daha organize bir oyun sergileyen, golü düşünen boğalardı. Karşılıklı ataklar sonuç getirmeyince, ilk yarı başladığı gibi 0 – 0 bitti.
*
İkinci yarı başladığında, her iki takım da temkinliydi. Bu kez rüzgâr avantajı kırmızı beyazlılara geçmiş olsa da, bu fırsattan yararlanamadılar.
Maçın 90 dakikası 0-0 sonuçlanınca, hakem maçı 5 dakika uzattı. Belki bir ümid diye düşünürken, kırılma anı diye nitelendirdiğimiz 92. dakikada konuk takımın golü geldi. Defansımızın bir anlık gafletinden ve zafiyetinden yararlanan takımın golcü oyuncusu Semih Kazancı, takımını galip getiren golü ağlarımızla buluşturdu.
Uzatmada başka gol olmayınca, sahadan boynu bükük ayrılan biz olduk.