2023-03-25 10:30:10

Ali Öztunç, ‘Kendimi size emanet ediyorum!’

Editör

25 Mart 2023, 10:30

Siyaset, deprem gerçeğinin önüne geçti deyince belki bazılarınız ‘Hadi canım, öyle şey olur mu?’ deseniz de kabul edin, şimdi siyaset moda. Depremin üzerinden neredeyse 50 gün geçti, geçiyor, bizim millet balık hafızalı, bardakta bıraktığı çayı, enkazla birlikte nerelere döküldüğü bilinmeyen hatıraları, hiç tükenmeyen ama gerçekleşmesinden umutlandığı hayalleri enkaz altında kalıp, insanları aş ve iş kaygısı sara bile, siyaset gölgede kalamazdı.

Siyaset hareketlendi. Partilerdeki aday adaylarının belirlenme süreci ile birlikte, şimdi de kimlerin listelere girebileceği, hangi partinin hangi parti listesinden seçime gireceği gündemini korurken, dün yerel ve ulusal siyasetin mihenk taşı, sadece şahsım şehrinin değil, Türkiye’nin atom karıncası sayın Ali Öztunç’un basın açıklamasına gittim.

*

Basın açıklaması Dulkadiroğlu ilçe sınırları içerisindeki Ankara Büyükşehir Belediyesine ait Koordinasyon Merkezinde yapıldı.

Öztunç, partide etkin bir isim. Türkiye sınırları içerisinde de öyle. Her nerede bir sorun, her nerede insan odaklı bir sıkıntı varsa, Öztunç, Hızır gibi orada.

Memleketimizin sorunlarını mecliste dillendiren isim.

Şahsım şehrinin Ankara’da yükselen değeri ve sesi.

Siyasetteki en önemli temsilcimiz. Ki üstün ve sonuç alan temsil yeteneği yanında, çözüm odaklı siyaseti kadar gönül adamlığı, basın dostluğu ve sorunlara vakıf oluşu, onu boşuna ‘atam karınca’ yapmadı.

Basın açıklamasında, yanında CHP siyasetine yıllarını vermiş, vefakâr isim İl Başkanı Esat Şengül ve Onikişubat İlçe Başkanı Ünal Ateş de hazır bulundular. Ve bazı siyasetteki yol arkadaşları ile…

Önce Türkiye’nin ve Kahramanmaraş’ın bir siyasi fotoğrafını çekti, bir genel durum değerlendirmesinde bulundu, sonra da Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Kahramanmaraş’a gelişi sırasında, Ankara Büyükşehir Belediyesi çadırlarının kaldırılarak yerine AFAD çadırlarının konulmasına tepkisini koydu ortaya. Bunu siyasi etikle bağdaştıramadı ve yaraların sarılması noktasında en çok Ankara Büyükşehir Belediyesinin desteğini, katkısını öne sürdü. Haklı mıydı, sonuna kadar!

*

Milletvekili olarak seçildiği günden bu yana, şehrin 750’ye yakın mahallesini dolaşan, insanların hatırını sayıp onları dinleyen, dertlerine derman olmaya çalışan, herkesi tanıyan, herkesle sıcak ve samimi ilişkiler içinde olan Öztunç, basın açıklamasında seçim sonucu sorulduğunda, 5 milletvekili çıkartacaklarını, bunun için çalıştıklarını söyledi.

Biraz fazla abarttı mı, yorum sizin!

Ancak lideri, CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı olacağını, AK Parti iktidarının yolun sonuna geldiğini iddia etti, hem partisine, hem de kendisine Türkiye’de ve Kahramanmaraş’ta teveccühün çok olduğunu yineledi.

*

Yeniden aday olduğunu basın mensupları ile paylaşan Öztunç, basın ile münasebetleri en fazla, en samimi ve en hamiyetsever siyasetçi olarak bilinir. Ki öyledir de.

Öyle kasıntısı, çalım-çehresi, yüksek egosu, insanlara tepeden bakma heva ve hevesi hiç yok, olmadı da. Bir siyasi partinin genel başkanı yardımcısı değil de, bir ağabey, bir arkadaş, bir dost olarak toplumda kabul gördü.

Her partide karşılığı olan bir siyasetçi.

‘5 senedir milletvekiliyim, halen partimin genel başkan yardımcısıyım. Sizden bir 5 yıl daha istiyorum. Bu 5 yıllık görevi alnımın akı ile yerine getirdim, bundan sonra da getireceğime söz veriyorum!’ dediğinde, gazeteci arkadaşlarım hak verircesine gülümsediler. Çünkü sayın Öztunç, bizleri hiç yanıltmadı, hiç ihmal etmedi, hiç ötelemedi, hiç görmezden gelmedi.

Basına da her platformda, zaman ve zeminde destek oldu.

*

Bu seçimde propaganda amaçlı bazı kampanyalar yasak! Müzik mesela. Cumhur ittifakınca alınan en mantıklı karardı. Zira daha insanların acıları taze iken, daha enkazlar kaldırılmamışken, daha insanlar yağmurda-çamurda çadırda yaşam savaşı verirken, seçime tantana, şatafat katmanın manası yoktu. İnsana, seçmene saygı gereği doğru olan buydu.

‘Yasımız var, acımız taze, ama bu acılar dinecek, yaralar mutlaka sarılacak! Bu seçim sürecinde iftira atmadan, dedikodu yapmadan bir kampanya sürdürelim. Yapıcı olalım, ben, şahsen bunu yapacağım. Kırmadan, dökmeden. Kabalaşmadan, birbirimizi üzmeden, yarın yüz yüze bakılmayacak hareketleri yapmadan seçim çalışmalarını sürdürelim. Temel görevimiz ve bu şehre sorumluluğumuz var ki, memleketin ayağa kalkması, hayatın normale dönmesi lazım! Fabrikalarımız var, çarkları dönecek, esnafımız var, piyasaya can katacak!’ diyor ve ekliyordu, ‘Kendimi size emanet ediyorum, kendimi size teslim ediyorum!’

Destek istiyor, bekliyordu açıkçası.

*

Depremin ilk gününden bu yana, sahadan hiç ayrılmayan, arama-kurtarma çalışmalarına bizzat katılıp, vatandaşın yaralarını sarma konusunda üzerine düşeni yerine getiren, 13 bin çadırın dağıtılmasını sağlayan sayın Öztunç, bir soru üzerine, ‘Başka şehirden milletvekili olacağım yazıldı, konuşuluyor. Olabilir de. Ama ben Kahramanmaraş’ın evladıyım, sizin vekilinizim, sizin atom karıncanızım. İYİ PARTİ ile ortak liste meselesini de sordunuz, şöyle cevap vereyim, her şey olabilir! Ama biz bu şehirde 5 milletvekili çıkartacağız’ demişti.

Özgüveni fazla olan, cesareti ile herkesin takdirini kazanan sayın Ali Öztunç, büyükşehir belediyesini beceriksizlikle itham etti, ‘İster genel, ister mahalli seçimlerinde karşıma kim çıkarsa çıksın, kazanan olacağız! Her eleştiriye eyvallah! Dedim ya, kabalaşmaya, iftiraya, dedikoduya karşıyım. Kim ne derse desin. Haaa, şunu da bilsinler ki, uysal koyun da değilim. Kim ne derse herkese verecek cevabım da var!’ derken, sözü bir kez daha depreme, kaybedilen canlara, yıkılan hayallere, enkazla birlikte dökülen hatıralara getirdi, vatandaşın geleceğe dair kaygılarını, endişelerini sıraladı, seçimin kimsenin umurunda olmadığını yineledi kaçıncı kez, ama seçimin de bir ülke gerçeği olduğunu vurgulamadan da yapamadı.

Son bir cümlesi vardı, onu da yazmasam olmazdı, ’50 gün sonra Türkiye çok büyük, çok ciddi değişim yaşayacak!’

Sayın Öztunç ve yol arkadaşlarına başarılar diliyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.