Çok değil, yaklaşık 15 gün önce, bu ilçenin yükünü, kahrını çeken, ilçenin kültürel, sosyal ve tarihi yapısını, kokusu ve dokusunu çok iyi bilen, sorunlarına vakıf değerli meslektaşımız İskender Zengin’in AK Parti ilçe başkanlığına aday olduğunu duyurmuştum. Parti teşkilatında uzun süre görev almış, teşkilatçı, ilçenin sorunlarını bilen donanımlı, soyadı gibi kariyeri zengin bir gazeteci arkadaşımız İskender…
Herkes aday olabilir. Koltuklar kimseye ihale edilmemiştir, kimsenin de ne babasının malı, ne de başkalarının tekelindedir.
Hak eden, seçilen, layık olan o koltuğa gelir oturur!
Gelsin otursun da, ehliyetli olsun, liyakatli olsun! Birilerinin adamı olacağına, ilçe halkının adamı olsun, yeter! Ama günümüzde beklenen, istenen şu ki, herkes birilerinin adamı… Herkes uzayan dal benden olsun istiyor.
Öyle her şeyi bilmesine, ehliyete ve liyakate de gerek duyulmuyor.
Laf dinlesin, biz arayınca iki eli kanda olsa çıkıp gelsin, otur deyince otursun, kalk deyince kalksın, karşımızda esas duruşa geçsin, benim yerime para harcasın vs…
Kimse kusura bakmasın da, herkes kendine emir eri, kurşun asker arıyor. Yani özür dilerim enayi…
*
Tabi biz sevgili meslektaşım İskender Zengin’in aday olacağı haberini site’ye koyunca, vay sen misin bunu yapan, yazan!
Meğerse ilçenin AK Parti adayı belli imiş, başkasına ne gerek varmış!
Vatandaşın seçilme ve seçme hakkı var!
Adrese teslim, ihale ile başkanlık dağıtılıyorsa, ben de şansımı denesem iyi olacak!
Belki arka çıkan, destek çıkan biri, birileri olur!!
Ehliyete dersen var, liyakat dersen, eh fazlasıyla… Ha, birilerinin adamı ol derseniz, işte onda yokum! Olmayacağım içinde bir yere il veya ilçe başkanı olma gibi şansım yok!
Ne kurşun askerim, ne çanta taşıyıcı, ne de emir eri…
*
Siyaseti çok iyi bildiğini söyleyen ve buna da bizleri inandıran değerli bir dostum aradı o haberden sonra… “Andırın adayı belli, ne yapmaya çalışıyorsun, kimin adına yapıyorsun bu işi, ne gerek var! Sen siyaseti bilmiyorsun…” gibi bir sürü laf etti. Yani bize resmen siyaset dersi vermeye kalkıştı.
Allah yalanı sevmez, o ilçe için adı geçen arkadaşımızı, 3 dönem Yeni Mahalle Muhtarlığı ve 1 dönem de il genel meclis üyeliği yapan Adil Cantürk’ü tanımam. İlçede esnaf imiş. Sevilen biriymiş. Olabilir. Ne güzel işte, ehliyetli ise, liyakatli ise, partide çıtayı yükseltecek ise, tabanın ve teşkilatın sesine kulak verecek, uyum içinde çalışacak biri ise, ee hadi hayırlı olsun!
Bizim kimseye peşin önyargımız ve hükmümüz yok! Kimse de babamızın oğlu değil, üstelik ben de ulufe dağıtır gibi koltuk dağıtan biri değilim.
Ama seçme ve seçilme hakkı denen bir nesne var ise, İskender Zengin kardeşimin de aday olmasında ne sakınca gördüler, ona bir anlam veremedim.
Siz ne dersiniz! İskender mi, Adil mi?