Birkaç gün önce, MHP’nin aşuresine giderken, özel idare önünde mini minnacık stand çarptı özümüze. Arakan’a yardım amaçlı. İki tane genç kızımız, ellerinde cep telefonu, ne halka seslendikleri var, ne Arakan’ı anlattıkları var…
Bütün dünya, katledilen, zulme uğrayan Arakan’lı Müslümanları konuşur, tartışır ve yazarken, hatta geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın muhterem eşi Emine Erdoğan dahi bu ülkeye gidip, maddi manevi yardımlarını esirgememişken, şehrimizde de herkes karınca kararınca, özellikle belediyeler, sivil toplum kuruluşları mazlumların yanında olmak, onların acılarını paylaşmak ve dindirmek adına imkanlarını seferber ettiler.
Ve tüm dünya Arakan’lı Müslümanlar için ağlıyor iken, meslektaşım Neşe Yıldızhan ile o iki hanım kızımıza yaklaşıp, “Burada neden oturuyorsunuz, Arakan nerede, sizin için ne ifade ediyor?” diye sorduğumda, önce bir bilmiyoruz anlamında dudak büktüler, sonra da bu eylemlerini cümleye döküp, gayet lakayt ve sorumsuz biçimde “Hiçbir bilgimiz yok!” demesinler mi?
Değerli meslektaşımla göz göze geldim, gülmek mi, üzülmek mi gerekliydi bilemedim, onlara, “bilmediğiniz, ne amaçla burada olduğunuzdan haberdar değilseniz, neden buradasınız?” demek geçti içimden de, diyemedim, yoluma devam ettim.
*
Bu kızların bir suçu olduğunu sanmıyorum. Onları oraya diken, yardım toplanılması, insanların merhamet ve acıma duygularını yardıma tahvil etmeleri gayesiyle geldikleri kuşkusuz da, kızlar cahilin önde gideni.
Düşünün, daha Arakan’ın ne olduğunu, nerede olduğunu dahi bilmiyorlar.
Dünyadan bihaberler, ama cep telefonları ellerinden düşmüyor. Belli ki sosyal medya onlar için Arakan’dan daha önemli…
Allah ıslah etsin!
Ve kendi kendime şu soruyu sordum; “Acaba o iki kızımızı oraya konuşlandıran zevat her kim ise, Arakan’ın nerede olduğunu biliyor mu?”
*
Ve o kızları oraya dikenleri, koyanları da kınıyorum. İnsan az da olsa bir ders verir, o çocukları bir bilgilendirir.
Ancak o kızları orada tutanlar da böyle bir soru sorulacağını, böyle bir soru ile muhatap olacaklarını ve tepki geleceğini düşünememiş olabilirler.
Olmayınca olmuyor demek!
Düşüncesizler!
*
Hadi bir kıyak geçeyim de, Myanmar (Burma olarak da bilinir) ile sınır komşusu olup, okyanusa dikey uzanan dar ve küçük bir ülke. Asya’da, Hindistan, Taylan ve Çin ile de komşu. Arakan halkının yüzde 80’i Müslüman. Ancak hep zulüm altındalar, sefalet içindeler.