2017-06-21 18:42:52

Bankacı Temel’in Rusya serüveni…

Editör

21 Haziran 2017, 18:42

  

Bizim Temel banka müdürü olunca, iş gezileri için yurt içi ve yurt dışı gezilerine başlamış. Ve bir gün de Rusya’ya gitmiş. Bir lokantada yemek yerken, bir de bakmış ki güzel ve sarışın bir kadın davetkâr gözlerle kendisine tatlı tatlı bakıyor.

Temel, sarışını masasına davet etmiş, ama ikisi de yabancı dil bilmiyorlar ya, yazışma yolunu denemişler.

Sarışın kız, çantasından kalem ve kâğıt çıkartmış ve kâğıdın üzerine sigara resmi çizmiş. Temel hemen sigarasını çıkartıp sarışına ikram etmiş.

Sarışın kadın daha sonra kâğıdın üzerine kadeh resmi çizmiş,  Temel anında meseleyi anladı ya, en iyi şaraptan sipariş vermiş garsonlara.

Kız bu defa kâğıda bir ev resmi ve yanına da 100 dolar resmi çizmiş. Bunu gören Temel: “Ula kariya bak!” demiş. “Benim banka müdürü olduğumu öğrendi, anladı, konut kredisi istiyi…”

*

İyi güzel de, bizimkiler ne istediğini bir bilebilse! Bizi ne emretmesini biliriz, ne ricayı. Ne lütfeni biliriz,  ne afedersinizi, ne bir teşekkür etmesini biliriz, ne aşk olsun demeyi.

Biz çocuklarımızdan, eşimizden, çalışanımızdan bir bardak su istemesini bile bilmeyiz.

Biz yol istemesini bilmeyiz.

Biz asfalt istemesini bilmeyiz.

Biz ne huzur istemesini biliriz, ne de istikrarı…

Biz ne hastane, kaldırım, köprülü kavşak, rekreasyon alanı, üst geçit istemesini biliriz, ne adam gibi daire müdürü, adam gibi genel müdür, ne de adam gibi, harbi, delikanlı, dürüst, kerameti kendinden olmayan, kul hakkı gözeten, insanların ekmeği ile oynamayan daire başkanı. (Bu arada, bir kurumda haksız yere, bin bir katakulli ile işten çıkarttıkları üniversite mezunu, iki yabancı dili olan taşeron işçinin yerine, bir daire başkanının 8 aylık hamile eşini işe almışlar. Torpile bakar mısınız? İnsan biraz utanır, Allah’tan korkar! Varsa tabi)

*

En çok neyi istemesini biliyoruz!!

Varsa yoksa oğlana, kıza, damada, geline iş. Onun için de meclis üyesi olacaksın. 

Ya da çok iyi bir ispiyoncu, çok iyi bir yalaka takımının as oyuncusu, adam alıp satmayı karpuz alıp satmaktan daha kolay zanneden sahtekâr… Yoksa on parmağında on marifet olsa, allam-ı cihan kesilsen hikâye…

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.