2018-07-30 12:37:54

Başına devlet kuşu konacağını ve kendini padişah zanneden zavallılar…

Editör

30 Temmuz 2018, 12:37

 Malum hikâyedir, bilirsiniz; adamın yolu bir kalabalık meydana düşmüş. Ne oluyor, ne var diye merak ederken, kalabalığa karışmış ve birine sormuş; ‘Hayırdır, ne bu kalabalık? Amacınız ne?’

Ahaliden biri cevap vermiş; ‘Ülkemizde yeni bir padişah seçimi var. Bir kuş gelecek, kimin kafasına konarsa, o yeni padişahımız olacak. Kuşu bekliyoruz!’

Meraka bu ya, adam da olacakları, gelecek kuşu beklemeye başlamış. O da ne, kuş gele gele dışarıdan gelen, yabancı adamın başına konmuş.

İtirazlar olmuş, olacak bu ya, yeniden havalanan kuş bir kere daha adamın kafasına konmuş. Bir, iki, üç…

‘Demek bu işte de bir hikmet var’ deyip yabancının padişahlığını kabullenmek zorunda kalmışlar.

*

Koltuk insanı şımartır, zıvanadan çıkartır. Tahta oturur oturmaz ahaliyi canından bezdirmeye başlayan yeni padişah, önce çevresine kendi köyünün ipe sapa gelmez, aylak takımlarını toplamış, önemli mevkilere getirmiş. Tabi bunu yeni vergiler takip etmiş.

Halk isyan noktasına gelmiş ama çare yok, adamın başına devlet kuşu kondu, ağır vergilere rağmen seslerini çıkartmayıp, tahammül etmeye başlamışlar.

Gel zaman, git zaman, o şehirde huzursuzluk aratmaya başlamış. Kendini başkan yerine (pardon padişah) aklı bir karış havadakiler, vatandaşı canından bezdirmekle kalmamış, bir gün soytarı, şaklaban, halk tarafından sevilmeyen vezirine seslenmiş, “Köyüme gidin, habere salın, babam buraya gelsin!”

Emir demiri keser. Adamlar gitmişler, babasını ite kaka, yaka parça getirip huzura bırakmışlar. Padişah oğlu; “Ya peder bey, sen bana bir baltaya sap olamazsın, adam olamazsın derdin. Bak ben padişah oldum” der.

Yaşlı adam gülümseyerek başını sallamış, yaşlı gözlerle; “Haddini bil oğul, haddini! Ben sana padişah olamazasın demedim ki, adam olamazsın dedim!” cevabını vermiş.

*

Hikâye bildik, bilinen şey. Önemli olan bilmek değil. Anlamak, ders çıkartmak. Siz de, sizi yöneten, yönettiğini zanneden irili ufaklı padişahları, padişahcıkları, şaklaban vezirlerini, soytarılarını, kendisini o koltuklara taşıyan insanları, seçmeni, partiliyi hor gören, hakir gören, ne oldum delisi haline gelen insanları iyi tanıyın diye anlattım bu bildik öyküyü.

Mesleği ne olursa olsun, siyasetçi, belediye başkanı, gazeteci, işadamı, sade vatandaş…

Herkese haddini bilecek! Kibire kibir sadakadır. Allah kibirli kullarını sevmez ama bizde siyasete girip, önce kendini, sonra çevresini işe aldıran, zengin olan sahte padişahları aklınızdan çıkartmayın. Vakti zamanı geldiğinde, devlet kuşunun kafasına konduğu, pislediğim adamdan daha beterini yapın, siz suratına tükürün ve pisleyin!

Herkes layıkını, hak ettiğini bulacak!

Ve önce adam olacak, adam…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.