2024-09-18 22:18:50

Başkan Hanifi Toptaş’ı dinlerken…

Editör

18 Eylül 2024, 22:18

Şunu kabul etmek gerekirse, deprem sonrası vuku bulan seçimde, iktidar veya muhalefet fark etmiyor, başkanlık koltuğuna oturanlar aslında ateşten gömlek giydiler.

Bu gömleği giymek bir yere kadar da, taşımak her babayiğidin harcı olmasa gerek. Gerçi yerel yönetime talip olanlar, nihayetinde başkanlık koltuğuna oturanlar depremin yaralarını sarmak, vatandaşın bitip tükenmeyen talep ve ihtiyaçlarını karşılamak meselesinde her türlü beklentiyi kabullenerek rıza gösterdiler.

*

Hanifi Toptaş’ı uzun seneler tanıyan birisi olarak, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanlığı sırasında gösterdiği performans, bugün bu birikimini, enerjisini ve heyecanını Onikişubat belediyesine taşıdı.

Seçimin üzerinden 6 ay geçti. Lay lom devri, cicim ayları geride kaldı. Önümüzde zor bir iklim bizi bekliyor. Belli ki bu kış ağır geçecek. Hele hele deprem bölgesinde, hâlâ konteynerlerde yaşama zorunluluğunda kalanların barınma, ısınma ve ulaşım meselesi ciddi sorun olarak sırıtıp dururken...

Başkan Toptaş, kıymetli meslektaşlarımızdan Neşe Yıldızhan, Mehmet Taş, M. Nuri Şirin, Bekir Doğan, Abid Vanlı, Yener Atlı ve bendenizi bir kahvaltı sofrasında bir araya getirdi. Tabi iki de kıymetli yardımcısı olmak kaydı şartıyla.

Deneyimli, beyefendi, dürüst bankacı Cuma Tekinşen ve kalender, gülen yüz mali müşavir Ramazan Kibar dostlarımız bu nezih buluşmada yer alırken, bu dostlar yük değil, yük alma meselesinde hayli tecrübeliler. Şu gerçeğin farkına vardım, Başkan Toptaş kendini personeline, şartlara, kurumlara ve halka kabul ettirmiş. Adamış adeta.

İlçesi olduğu kadar şehre, sorunlara ve çalışanlara hakim bir yerel yönetici. Ekibini kendi ifadesiyle iyi kurmuş. Kaliteli bir kadro var elinde. Tabi başarı ekip işi, bireysel oyundan çok kolektif davranırsanız, danışırsanız, parayı ve çalışanı iyi yönetirseniz, zaten başarı hikayesi sizi bekliyor demektir.  

*

Geçen dönemden bu güne sarkan ve büyük umutlarla, büyük paralar harcanarak bölgenin yaşam alanı haline gelen EXPO için, önemli olanın sürdürülebilirliği sağlamak olduğunu söylüyordu ısrarla.

Belediyelerin karşılaştığı ve başını ağrıttığı belki de ön önemli mesele, yerinde dönüşüm ve ruhsat meselesiydi. Pür dikkat diliyoruz, gördük ki sorunlara hakim ve kendine güvenen tavrı, yani özgüveni ile meselelerin altından kalkabilecek cesarete, tecrübeye ve enerjiye sahip.

e.ruhsat sistemini devreye sokması, sorunların çözümü için anahtar teşkil ediyordu.

Dulkadiroğlu’nu örnek gösterip belediye başkan yardımcısının, özellikle teknik bir yardımcısının olup olmadığını sorduk, İnşaat Mühendisi Alper Erşahan’ı öve öve göklere çıkardı. Mesleğinde bir numara imiş, fakat bizlerle olan buluşmada yer almamıştı.

*

Koltuğa oturduğunda bir anket düzenletmiş ve sormuş; ‘Vatandaş bizden ne bekliyor, ne istiyor?’

Dedik ya, vatandaşın talebi, ihtiyaçları, şikayetleri bitmez. Başkan Toptaş muhtarlarla da görüştüğünde, vatandaşın talep ve ihtiyaçlarını öncelik sırasına göre çözmeye, gidermeye çalışmış ve bunda da başarılı olmuş.

Kamuoyundaki algı bu. Başarı grafiği mükemmel. Çünkü güven vermiş, veriyor.

Borçlar gündeme geliyor, cevabı ilginç, ‘Bütçe kadar borç devraldık!’ ekliyor, ‘biz belediyeyi, bütçeyi yönetiyoruz.’

Seçim öncesi alınan ve işten çıkan-çıkartılan için çok şey söylüyor, bir mesele var ki bizi de hayretler içinde bırakıyor, ‘Audi marka arabasıyla işe gelenler var!’ şaşırmamak elde değil.

*

Her işi kolunda, özellikle siyasi cenahta herkesin bir adamı olduğu iddia edilir,  yazılır ve konuşulur. Büyükşehir belediyesinde iken, imar komisyonu başkanlığını yürütürken kendini geliştiren, yetiştiren görev adamı Başkan Toptaş gülümsüyor, ‘Ben kimsenin adamı olmam, olmadım!’ diyor.

Sürekli sahada, sürekli mutfakta, sürekli ilçesi için, halkı için elini taşın altına koyan cesur yürek. ‘ben görev adamıyım!’ ifadesiyle mesele bir yerde önceki dönem büyükşehir belediye başkanı Hayrettin Güngör’e geliyor, ‘Hayrettin Güngör başkanımı severim!’ itirafında bulunuyor.

*

Toptaş’ı dinlemek insanı heyecanlandırıyor. Soruları karşılıksız bırakmıyor, ayrıntılara giriyor, danışma, fikir alma konusu ortaya atıldığında memleketi için, ilçesinin refahı ve gelişmesi adına danışılması gerekse bundan kaçamayacağını belirtiyor, önyargılarının olmadığını ekliyor, o kadar uzun açıklamalardan, sorulara cevaplamalardan sonra, neredeyse noktayı koyuyor; ‘İlçeyi toparlıyoruz. Kurumsal kapasiteyi artırıyoruz!’

Bazı isimleri değiştirme meselesine sıra geldiğinde, ‘Kendilerini ifade ve ispat etme fırsatı veririm!’ demekten geri kalmıyor.

Önyargıları olmadan!

*

Yukarıda da söyledim, Başkan Toptaş’ı dinlemek insanı rahatlatıyor, tatmin ediyor, keyif veriyor. Kamuoyundaki olumlu algısı da dikkate alındığında daha çok başarı hikayesi yazacağa benziyor.

Konuştuklarının hepsini sayfaya dökecek olsam, bir haftalık malzeme çıkar da, bugünlük bununla, olanla yetinin derim!

Allah yolunu ve bahtını açık eylesin! 

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.