Sevgili Bekir Kılıç’ı senelerdir tanırım. BBP Kahramanmaraş İl Başkanı olduğunda da, haberlerini keyifle yapar, açıklamalarını keyifle dinlerdim. Pürüzsüz, düzgün Türkçesi, yerel ve ulusal meselelere hakimiyeti, kendini ve meseleyi ifade tarzı, insanları etkileme ve ikna kabiliyeti ile davasının en önde gelen adamı idi Bekir Kılıç. Çok haberini yaptım, çok da köşe yazısı yazmıştım kendisi için.
Yine yazıyorum, yazarım.
Sonra tuttu, AK Parti’de siyasetini sürdürmeye başladı.
Olabilir. Kişilerin siyasi tercihlerine saygı duymak gerek. Önemli olan memleketine, bu memleketin sorunlarına duyarlı olmak, hassasiyet göstermek. Partiler gelir geçer, kalıcı olan samimiyet, dostluk, vefa ve bu şehre çam sakızı çoban armağanı bir şeyler katabilmek.
*
Şimdi AK Parti saflarında ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi…
Biliyorsunuz, Türk askerleri, ÖSO güçleri ile birlikte Afrin’de, Suriye içinde. Yakında inşallah bu güçler Menbiç’e de girerler. Zira yuvalanan bölgelerin, sınırımızda tehdit oluşturan hainlerin temizlenmesi lazım. Bölgenin terörden arınması lazım.
Ne dost, ne düşman olduğuna kimsenin aklının yetmediği ABD denen yavşak siyaset zihniyeti, teröre yeşil ışık yakıyor, silah veriyor, sayın Cumhurbaşkanımızın kükremesi karşısında tırsıyor, ama yine de bildiğini yapıyor. Ödleğin önde gideni, şerefsizin danıskası… Ortadoğu’da aklı sıra haritayı kendi belirleyecek. Bu bağlamda İsrail’i ve terör örgütlerini kullanıyor, bu pislikler de Güneydoğu’daki Kürt vatandaşlarımızı kullanmaya kalkışıyor.
Neyse…
Şimdi turp denen manyak ve geri zekâlı pislik herif beni mahkemeye verir de, emekli maaşımı bile kurtaramam. Verirse de versin, arkamda koç gibi Cumhurbaşkanı var.
*
İşte bu siyasetin cevval ismi, aynı zamanda da küçük sanayi sitesi esnafı olan Bekir Kılıç, pazartesi günü kahraman Mehmetçiğe destek olmak üzere moral ve motivasyon ziyareti yapacaklarını ve kumanya hazırladıklarını belirterek, yola çıktılar. Gönüllerinden kopanı Mehmetçiğimize vermek üzere. Onlara Kahramanmaraşlıların selamını ve duasını iletmek üzere…
Sevgili Bekir Kılıç, yola çıkmadan önce, “Sınır boylarımızda can ve mal güvenliğimiz için terör örgütlerine karşı mücadele veren ve terör yuvalarını bitirmek üzere Afrin’e kadar giren Türk askerlerine moral vermek için bu ziyareti gerçekleştiriyoruz. Ziyaret ve gezi ile ilgili olarak bir kısa Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Büyük Türk Milletinin varlığını ve birliğini korumak için kendi canlarını hiçe sayan ve şu anda Suriye topraklarında hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak hem de cennet Vatanımızı tehdit eden terör örgütlerine karşı operasyon yürüten Kahraman Mehmetçik’lerimize moral ve destek vermek amacıyla, Afrin’e gideceğiz. Her zaman ordusunun yanında olan yiğit esnaf kardeşlerimizin bu duyarlı davranışlarını da siz değerli basın mensupları aracılığıyla kamuoyuna duyurmak isteriz.” demişti.
Bizi de davet etmişti ama aynı gün bir başka benzer programa katıldığım ve takip ettiğim için ne sınır boylarında karşılaştık, ne de gidebilmiştim.
*
Ama olsun, yüreğim ve dualarım onlarlaydı. Üstelik de götürdüklerini, gönüllerinden kopanı tam da sınır boylarındaki askerlerimize ve ÖSO askerlerine teslim etmenin huzur ve mutluluğunu yaşamışlardı.
Bu yürekli, bu hassasiyet ve duyarlılık dolu cesaret ve girişimlerinden ötürü başta Bekir Kılıç kardeşim olmak üzere, bu geziye, bu ziyarete katkı veren, yüreğini ve dualarını gönderen küçük sanayi sitesi esnafına teşekkür ediyorum.