2019-10-01 10:11:58

Belediye Başkanının yerel basına ihtiyacı yok mu?

Editör

01 Ekim 2019, 10:11

Yokmuş ki, yok hükmünde düşünmüş ki, yerele basını arayıp da Festivale davet etmedi.

Şu Çağlayancerit Ceviz Festivalinden söz ediyorum.

Aslında Cuma günü başkan bizzat bendenizi aradı. Bir dostumun benim yanımda, kahrı, sitemi sonucu aradığını bildiğim için, telefonuna bakmadım.

Herkes hafta sonu programını yapmış, kendini ona göre ayarlamış iken, son saatte programa davet, hangi akla hizmet bilemedim.

Evet, telefon etti. Bakmadım. Festivalin yapılacağı haftalar öncesi biliniyor, sağa sola reklam, afişler asılmış, ama basın davet edilmemiş. Sadece ulusal kanal BEYAZ TV. yetmiş anlaşılan. Kim izliyorsa, sizi temin ederim, senede ya 5, ya 6 kez açarım. O da yabancı filmlerini seyretmek için.

*

Hadi gel de Üzeyir Kızılseki’yi arama! Daha sosyal, daha bir basın dostu başkandı Üzeyir Kızılseki. Bunu her defasında gösterdi, hissettirdi.

Gelen gideni aratır derler, vallahi atalarımız doğru söylemiş.

Şimdi MHP’li dostumuz sayın Hanifi Sarıaltın oturuyor koltukta. Memurluktan gelme. Biz, sürekli 657 kafası ile belediyelerin yönetilemeyeceğini, esnaf zihniyetinin hakim olması gerektiğini her defasında, dilimizde tüy bitene kadar anlatsak, yazsak da, siyasi irade kulak arkası yapıyor.

Ortaya çıkan manzara da bu oluyor.

Artık ilin, ilçelerin, genel hatlarıyla tanıtımı için festivallerin önemini uzunuzun yazmanın, anlatmanın manası da yok. Bu meselede neler yazıldı, ne yorumlar atıldı, herhalde ciltlense bırakın evlere, şehirlere sığmaz.

Hal böyle olduğu halde, dünyanın parasını harca, üstelik ulusal bir televizyon kanalı babası hayrına da gelmez, dünyanın parasını ver, yerelden başlaman gerekirken yerel basını es geç,  görmezden,  duymazdan gel, sonra da topu taca atar gibi yerel basına burun kıvır. Kendi çalmış, kendi oynanmış anlayacağınız.

Kimi örnek aldıysa, kime çektiyse sayın Sarıaltın!

*

Bakın, Manşet Gazetesinden genç kardeşim Mahmut Beyaz, bu meseleyi, yerelin es geçildiği festivali çok güzel anlatmış.

Okuyun lütfen.

“Kahramanmaraş denildiğinde damak tadını uyandıran dondurma, tarhana, biber ve sanayi sektöründe çelik, tekstil, dericilik, ahşap oyma ve sim sırma ile nakış ürünleri akla gelir. 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Kahramanmaraş Büyükşehir oldu. Aslında kentin Büyükşehir olması daha çok hizmet almamız anlamına geliyor ve nitekim de bugün bakıldığı zaman kırsal kesim yerler gerçekten hizmetten en güzel şekilde yararlanıyor. Tabi bunun yanında ilçe belediyelerimiz son yıllarda hizmetin yanında ilçe tanıtımlarına da büyük önem vermeye başladı. Bunlara örnek verecek olursak Andırın Tirşik Festivali, Göksun Kar ve Elma Festivali, Türkoğlu’nda ise Avasım Şenlikleri ile ilçelerini yerel ve ulusal bazda en güzel şekilde tanıtıyorlar. İlçeler bazında baktığımız zaman Kahramanmaraş’ın gelişmemiş ilçelerinden birisi Çağlayancerit ilçesi olarak görülüyor. Çağlayancerit ilçemiz cevizi ile meşhurdur ve "Çağlayancerit Cevizi" Türk Patent Enstitüsü'ne Coğrafi İşaret Başvurusu yapılarak koruma altına da alınmıştır. Çağlayancerit Cevizi, İlçe’nin yerli çeşidi olup; dolgun gövdeli, ekstra irilikte, açık sarı iç renginde, yumuşak yapılı ve kolay kırılarak içi tüm olarak çıkarılabilen bir ceviz türüdür. Çağlayancerit Cevizinin tanıtımı yapılmak için 5 yıldan bu yana festival düzenleniyor. Dün ise bu festivalin 6'ıncısı Çağlayancerit Belediyesi ve Çağlayancerit Kaymakamlığı iş birliği ile yapıldı. Yapanları kutlamak gerek ilçenin tanıtımında bu festival önemliydi. Ancak burada bu festivalin nasıl tanıtılacağı daha önemliydi. En büyük tanıtım aracı basındır, ama bu festivale Çağlayancerit Belediyesi kent basınını davet etmedi. Kendi kentinden basını davet etmeyen MHP’li Belediye Başkanı Hanifi Sarıaltun, ulusal yayın yapan BEYAZ TV’yi programa davet etti. Bu demek oluyor ki Sayın Başkanın Kahramanmaraş basınına ihtiyacı yokmuş. Benim tavsiyem, tanıtım önce yerelden başlar, yerelde de tanıtımın en büyük temel yapı taşı yerel medyadır.”

*

Sonra da diyorlar ki, el görgülük tabi, ‘Yerel basın bizim her şeyimiz, gözümüz, kulağımız, sesimiz’

Ya bırakın dalga geçmeyi, bırakın oyun oynamayı, bırakın orta sahada top dolaştırmayı, bırakın topu taca atmayı. Millet sizi oyunda oynaşta görmek yerine adam gibi hizmet etmeye çağırıyor.

Gitsenize!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.