2014-10-08 11:35:56

Bir Yavuz Kamalak yazısı...

Editör

08 Ekim 2014, 11:35

 Zaman zaman, erken konuştuğumuz, birileri hakkında erken tahmin ve yorum yaptığımız olmuyor değil. Bu da bizi hatalara sürüklüyor. Böyle durumlarla karşılaştığımda, ya da yaşadığımda, Ticaret Lisesinde okurken aklıma edebiyat öğretmenim geliyor, "Sarımsağı gelin etmişler, altı ay kokusu çıkmamış!" veciz sözünü açıklamamızı istediğinde, biz şımarıklık yapıp, gidip yan taraftaki toprak sahada iki top koşturma ümid ve heyecanı ile, "sarımsaktan gelin olmaz!"  deyip boş kağıdı verdiğimizde, hiç unutmam, öğretmenim tarafından, sınıfta, kapının ağzında, arkadaşlarımın gözü önünde, leylek gibi tek ayak üstünde durmuştum.

Sonradan açıklamıştı öğretmenimiz o sözün ne anlama geldiğini; "İnsanlar hakkında peşin hükümlü olmayın, erken yorum yapmayın. Yanılırsınız, mahcup olursunuz. Bir insanı tanımak için, belirli bir süre yaşamanız lazım. Ancak altı ay sonra, o kişiler gerçek yüzlerini ortaya koyarlar, tüm karakteristik özellikleri ile karşınıza çıkar. O zaman o kişi hakkında bir gerçek kanaat sahibi olursunuz!"

"Sarımsağı gelin etmişler, altı ay kokusu çıkmamış" sözünün açıklaması, yorumu böyleymiş.

*

Yavuz Kamalak'ı tanımam. Büyükşehir Belediyesine özel kalem müdürü olduğunda, eleştiri oklarını üzerine çevirmiştim. Yok yere, tanımadan, adamcağızın bir suçu-suduru olmadan.

Sevgili Yavuz Kamalak, daha düne kadar Özel İdare'de çalışıyordu. Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç'un da kayınçosu olduğunu öğreniyorum.

Endüstri mühendisi...

Kamalak'ı en iyi tanıyanlardan biri, düne kadar beraber mesai arkadaşı olan, bizim de gazetemizde ve sitemizde köşe yazarlığı yapan sevgili Gökhan Binici'nin de yakın arkadaşı imiş. "O'nu tanısan, çok seveceksin. Dürüst, iyi niyetli bir arkadaşımız" demişti.

Kuşkusuz öyledir. Fatih Erkoç'un kayınçosu olmanın da bir bedeli var neticede. 

*

Kendisi ile henüz tanışmak kısmet olmadı. Bir gün olur inşallah. Sevgili Binici'nin ifadesiyle, nazik, beyefendi, ince düşünceli, herkese yardım elini uzatan, dost yüzünü kimseden esirgemeyen birisi. 

Tabi o yazıyı yazdıktan sonra, aradan hayli zaman geçti. Geçti ve biz de Başkan Erkoç'un inandığı, güvendiği, gözünü arkada bırakmayacak birini, kayınçosu da olsa, eğitimli birini özel kalem müdürü yapmakla isabetli ve doğru bir karar almıştı.

Yani emaneti ehil ve güvenilir ellere bırakmak, inandığı, güvendiği bir ekiple yola çıkmak, herkes gibi Fatih Erkoç'un da hakkıydı. Ve kim olsa aynı şeyi yapardı.

*

Kısmet olursa, her ne kadar aradan aylar geçtiyse dahi, bir gün gidip çayını içmek nasip olur.

Bize düşen, bu genç kardeşimize başarılar dilemek.

NOT: Bu bir özür ya da günah çıkartama yazısı değildir, böyle biline! Sadece hakkı teslim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.