2015-10-02 14:51:51

Bu seçimde oyumu kime veririm?

Editör

02 Ekim 2015, 14:51

 Artık 1 Kasım'a sayılı günler kaldı amiyane tabirle. Takvim yaprakları bir bir düşüyor, zaman daralıyor, lakin vatandaşta seçim heyecanı sıfır. Herkes ekmek derdinde. İşi gücü olan var olmayan çok! Esnafın zaten canı burnunda, dolar almış başını fırlamış, sanayici öyle kan ağlıyor, fabrikalar kapanıyor, bazı fanatikler ille de seçim, ille de seçim diye ayak diretiyorlar.

Ülkenin doğu ve güneydoğusu kan gölüne döndü. Bu coğrafyada güvenlik sorunu ve zafiyeti varken, ben çocuklarımı bile Cizre üzerinden Şırnak'a iki aydır gönderemezken, sizi temin ederim seçim çok da insanların umurunda değil.

İnsanlar seçimden çok geçimin derdinde, telaşında.

*

Diyoruz ve yazıyoruz ama seçimsiz de olmuyor. Nihayetinde seçimle yatıp seçimle kalkan bir ülke olduğumuz için, seçimler, adaylar ciğerimize, ruhumuza işlemiş. Babalarımızın, dedelerimizin adını unuttuk, siyasi parti adaylarının isimlerini ezbere sayıyoruz bir çırpıda.

Evlerde eşimizle, çocuklarımızla, torunlarımızla sohbet edemez, konuşamazken, gözümüzü dikiyoruz ekrana, falan lider ne dedi, kim kime salladı, kim kime dokundurdu, onun tartışmasını yapıyoruz ve yaparken de bazen dostlarımızı, en yakınlarımızı bile kırdığımız olmuyor değil.

Lanet olsun böyle siyasete!

*

Olsun da, 1 Kasım'da gidip sandıkta oy kullanacağım. Aha yarın 1 Kasım diyelim, farzımuhal.

Gidip geliyorum. Evet, bana geliyorlar! Karar veremiyorum, iki arada bir derede misali, hangi partiye oy kullanacağım konusunda kesin bir fikrim yok şu an. Seçimde Kasım ayında ya, ben de kararsız Kasım'lar sınıfına dâhil oldum herhalde.

İnce eleyip sık dokumaya çalışıyorum, duygusal hareket etmemeye, davranmamaya özen gösteriyorum, yine de bir kabına koyamıyor, bir kararda duramıyorum.

Aslında duracağım yeri bilmem gerekiyor. Gerekiyor çünkü şunun şurasında bir ay kaldı seçimlere.

Dedim ya, şu an bir fikrim yok.

*

MHP Lideri sayın Devlet Bahçeli iyice düştü seçmenin gözünden. Hükümet ortağı olmamasından, kendi ölçeğinde, kendi inisiyatifinden çok, ülke çıkarlarını düşünerek ya da düşünmeden, hesabını kitabını iyi yapmadan ona buna 'hayır' demesinden değil.

Meral Akşener gibi bir yürekli (bizim Maraş dilinde ona başka bir şey derler de, edebim müsait değil, onu yazamam) kadını saf dışı bırakmasından, harcamasından, diskalifiye etmesinden, kapının önüne koymasından, ötelemesinden, elinin tersiyle itmesinden, yok saymasından, herkese gibi bende rahatsız oldum. Aylardır MHP'li dostlarımla konuşuyorum, açık-açık söylemeseler de, onlar da sıdkını sıyırmışlar ama o milliyetçilik ruhu var ya, damarlarında kan gibi dolaşan, o cevaz vermiyor işte.

Sapına kadar gerçek milliyetçi, senelerin ülkücüsü olan arkadaşlarım var, onlar da sayın Bahçeli'nin tavırlarından, keyfi kararlarından hoşnut değiller.

Ne istedin Meral Akşener gibi sapına kadar ülkücü bir bayandan sayın Bahçeli. Önüne engel olarak çıkar, ileride rakip olur diye mi korktun! Yine yürekli ve ilkeli kadınmış ki, öfkesini içine attı, duygularını bastırdı, 'liderimin kararlarına saygılıyım!' ifadesiyle geçiştirdi.

*

Geçiştirdi ama bu kavga, bu ayrışma, bu ötekileştirme burada bitmedi. Bunun bir de finali var, yakında finali izlemeye hazır olun!

Sarı kartı gördü ama kırmızı kartı başkalarına göstermek için az kaldı...

Keşke bu kartların mor'u da olsaydı. 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.