Dün bu haberi siteye ve face’ye koyarken güldüm. Geç kalınmış bir uygulama olsa da hoşuma gitmedi desem yalan olur. Kirliliğin her yerde, her platformda zirve yaptığı günümüzde, gürültü kirliliğinin önüne geçilmesi için atılan adımı tabi ki önemsiyorum.
Önemsiyorum da…
Kardeşim bu şehirde gürültü olduğunu yeni mi öğrendiniz?
Düne kadar yoktu, Fatih Erkoç döneminde hiç yoktu, ne zaman ki sayın Hayrettin Güngör geldi, “Hadi kendimizi bir kanıtlayalım, bir şeyler yapalım. Tam da zamanı şimdi. En azından niyetimizi, safımızı belli etmiş oluruz!” düşüncesinden yola çıkarak bazı bilimsel kurumlarla gürültüyü azaltmayı hedeflemişler. Zamanlamaya bakın ve dikkat edin!
Peki diğer alanlardaki kirliliği nasıl önleyeceksiniz.
Çevre müdürlüğü dediniz…
Yahu çevre ve şehircilik il müdürlüğü bu şehirde çevre kirliliğini önleyemedi ki, gürültüye sıra gelsin! Beş on fabrikaya ceza yazmaktan başka…
*
Sayim ATA da bu şehirde daha önce Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yaptı.
Fatih Erkoç döneminde bu ve benzer uygulamalarda ne adını duyduk, ne bir icraatına rastladık.
Ne zaman ki Erkoç gitti, belki de sayın Hayrettin Güngör’e yaranmak için, belki de varlıklarını hissettirmek için ‘hadi gelin bir icraat yapalım! Maksat işgüzarlık olsun!’ diye mi böyle bir niyete soyundular, anlayan beri gelsin!
Sonra, hassas alan ilan ettiğiniz yer neresi?
*
Atıyorum Trabzon Bulvarı hassasa alan da, Namık Kemal Mahallesi hassas alan sayılmayacak mı?
Sonra bu kriteri kim ortaya koyacak, bu tespiti kim yapacak?
Gürültü haritası dediniz.
Evlerdeki, işyerlerindeki gürültüyü nereye koyacaksınız?
Araçlarda müziğin sesini sonuna kadar açıp milletin kulağını sağır edenlere ne yapacaksınız?
Gürültü azaltımı eylem planı imiş!
Güldürmeyin adamı birader! Gülecek halde değilim bugün.
*
Tabi konunuz, alanınız dışı ama ben sormuş olayım. Sorayım da maraza çıkmasın, ‘peki, siyasi kirliliği ne yapacaksınız. Bunun için bir çalışmanız, düşünceniz var mı?’ Varsa onu da devreye koyun da, milletin kafası rahat etsin.
Boşuna kürek çekiyorsunuz. Boşuna zaman harcıyorsunuz, boşuna efor sarf ediyorsunuz, boşuna nefes tüketiyorsunuz, boşuna insanların aklı ile alay ediyorsunuz?
*
Diyeceksiniz ki, “Yahu sayın Fiskeci. Seni de memnun etmek mümkün değil. Her şeye muhalifsiniz. Her şeye bir bahane üretiyorsun?”
Hayır muhalif değilim.
Ha, yalana, yanlışa, eğriye muhalifim… Bak bu, bunlar doğru. Ama güzeli, doğruyu, hakikati ve düzgün giden ne varsa (Buna kişiler, kurumlar da dahil) alkışlamak, takdir etmek gibi huyum da vardır benim, bilir misiniz?
Tamam da birader, şimdiye kadar aklınız neredeydi. Bakamınızda bomboş otururken bu aklı selim uygulamayı devreye sokmayı yeni mi keşfettiniz. Bu şehirde hava, çevre ve gürültü kirliliğinin yeni mi farkına vardınız?
Siz vardınız da biz mi yoktuk!