Bazı belediye başkan adaylarına bakıyorum, çapı, karekökü ve özgül ağırlığı olmayan sözüm ona sosyal medya maymunlarından medet umuyor.
Röportaj onlara, özel haber onlara, yorum onlara…
Derdi var tamam, ama derdini hâkime, savcıya anlatmak yerine mübaşire anlatıyor. Kendi piarını mesleğin ustalarına yaptırmak varken, iki kuruşa ucuz adamlara yaptırmaya kalkışınca, aklımıza bu atasözü geldi ister istemez!
Tecrübeye, kaliteye değil de çemkirenlere, tehdit ve şantajı meslek edinmişlere, adamlığı tartışılır, karakter yoksunu çapulcuları piar sanatkârı gözüyle görüp onlara meyledenler için söylenmiştir sanki bu atasözü.
*
Meslek ucuzladı. Ucuz adamlar sayesinde yok hükmüne dönüştü. İtibar, sevgi, saygı, emeğe saygı, karaktere hürmet yerle yeksan olunca, siyasetin de cılkı çıktı, ayaklar altına alındı.
Dün beslendiği markaya@firmaya destek verdiği bilinenlerin bugün güzergâh, saf değiştirip, tüm samimiyetsizliği ve ciddiyetsizliğini maske edinip başka mahalleye yanaşmaları biline biline dikkat edin yine ucuz siyasetçiler tarafından beslenmeye devam ediliyor.
Ama yedikleri, içtikleri ve üzerine elbise diye giydikleri çamurdan, nefretten, iğrençlikten ibaret!
Az söyledim, siz çok anlayın!
*
Neyin, kimin ve hangi ülkünün davasını güttüğünü bilmeyen sözüm ona dava adamlarının derdini mesleğin hâkimlerine, mesleğin savcılarına, mesleğin ustalarına değil de, mübaşire (tüm mübaşirlerden özür dilerim, sözüm meclisten dışarı) anlatıldığı günümüzde o giydiğiniz, o giyeceğiniz siyasetçi gömleği üstünüzde sırıtacak, hatta birkaç numara büyük gelecektir!