2016-09-05 12:13:24

Devlet Hastanesinde yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası

Editör

05 Eylül 2016, 12:13

  

Fetö soruşturmaları kapsamında yürütülen operasyon, gözaltılar, tutuklamalar derken, takip eden günlerde Elbistan ilçemizdeki mikroplu sular, hastanelere akın eden ve sayısının 90 bini bulduğu söylenen vatandaşların feryadı, ‘su temiz, içilir, içilmez’ tartışmaları, akabinde KASKİ Genel Müdürü Mustafa Altınok’un görevden alınması…

Gündem hızla değişiyor.

Şimdi bu halkaya bir de yolsuzluk eklendi.

Gelen bir ihbarı değerlendiren Kahramanmaraş Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği,  kendilerine bağlı ek binada ortopedi uzmanlarının yaptığı ameliyatları geriye doğru inceletti ve dudak uçuklatan yolsuzluklarla karşılaştı. Durumun Cumhuriyet Savcılığına bildirildiği öğrenildi.

*

İddia o ki, Necip Fazıl Şehir Hastanesi Yörük Selim ek binasındaki bazı ortopedi hekimlerinin usulsüz ve gereksiz ameliyat yaptıkları, bu yapılan operasyonlar sonucu kullanılan malzemelerden belli oranda firma sahiplerinden prim aldıkları, hatta hekimlerden birinin bu firmalardan bir kaç tanesinin sahibi olduğu yönünde Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine yapılan bir ihbar üzerine, Genel Sekreterlik bünyesinde inceleme başlatıldığı bilgisi, okuyanların, duyanların kafasını karıştırmakla kalmadı, midesini de bulandırdı.

Bu şehir, bu kahraman kent hiç olumlu, müspet, güzel şeylerle anılmayacak mı? Kahramanmaraş bu kadar hakareti, yüzsüzlüğü, çirkefliği, kirliliği hak ediyor mu yoksa?

Adının açıklanmasını istemeyen, ancak bu tür yolsuzlukların mutlaka kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğine inandığını söyleyen bir yetkili, konu ile ilgili şu bilgileri verdi; “ İhbarın ardından Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından hemen bir inceleme başlatıldı. Geriye yönelik olarak tüm hastane envanteri ile ameliyatlara ait film ve dosyalar uzman ekiplerce tek tek incelendi, bu incelemeler neticesinde birçok gereksiz ameliyatların yapıldığı ve yüksek tutarda malzeme kullanıldığı tespit edildi. Tabi bu inceleme ve araştırma esnasında konu ile alakalı birimde çalışan tüm personelinde tek tek ifadeleri alındı, alınan ifadeler sonucunda birçok personelin bu durumdan haberlerinin olduğu ancak hekim olmadıkları için konuyla alakalı olarak yorum yapmaktan çekindikleri anlaşıldı”

Adının açıklanmasını istemeyen yetkili kim? Böyle, adının açıklanmasını istemeyen herkesin söylediği söz geçerli olacak mı? Gerçekler mi söyleniyor,  iftira mı atılıyor, çamur mu sıçratılmak isteniyor, bilinmez iken, sapla samanı ayırt etmenin daha mantıklı olacağını düşünüyoruz.

Peki, biz vatandaş olarak, vergisini veren bireyler olarak kime güveneceğiz. Madem bu yolsuzluklar, usulsüzlükler daha önce de vardı, neden bugüne denk getirildi, neden kamuoyundan gizlendi, neden saklandı.

*

Yolsuzluk iddialarının dudak uçuklatacak seviyede olduğu söyleniyor. Zaten bu şehirde yaşıyorsanız, dudaklarınız sadece bir gün değil, her gün uçuklamak mecburiyeti ile karşı karşıya…

Konunun Cumhuriyet savcılığına intikal ettiğini dile getiren yetkili konuşmasına şöyle devam etmiş;  “Soruşturma derinleştikçe, firma ve hekim ilişkisi ile hekimler tarafından hastalara kullanılan malzemelerin karşılığında firmalardan primler alındığı ve bu primlerin aylık olarak dudak uçuklatacak meblağlara ulaştığı görüldü. Hemen hekim, firma ilişkileri ve para alışverişinin kontrolü için mali takip başlatıldı, konun çok yönlü olması nedeniyle de Genel Sekreterlikçe müfettiş talep edildi. Müfettiş tarafından kurulan yeni bir ekip şüpheli dosyaları ve filmleri yeniden değerlendirdi hatta bazı dosyalar, içerisinde akademik üyelerinde olduğu ayrı bir bilirkişi ekibi tarafından yeniden değerlendirildi ve daha önceki incelemede ulaşılan bulgularla örtüşen sonuçlar ortaya çıktı. Yörük Selim ek binasında çalışan bazı ortopedi uzmanları tarafından gereksiz operasyonlar yapıldığı hastaların prim uğruna gereksiz şekilde ameliyat edildiği tespit edildi”

Buyurun buradan yakın! Daha önce de bu usulsüzlükler var mıydı, varsa daha önce neden açıklanmadınız, uykudan yeni mi uyandınız veya bu usulsüzlükte sizlerin payı ve günahı ne?

*

Son söz…

Her hırsızlık, yolsuzluk ve usulsüzlük sonrası dediğimiz şu olur, “Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı var!”

Kuşkusuz bu söz doğru. Yetim hakkı yiyenler elbet cezalarını çekecekler.

Biz adalete inanıyoruz, güveniyoruz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.