10 Aralık tarihli Haber Türk Gazetesinde okudum haberi, sizin de haberiniz olsun diye bu meseleye kafa yordum ve iki satır çiziktirmeyi düşündüm.
Doktorlarımızı, bizlere şifa dağıtmak için çaba harcayan insanlarımızı elbette seviyoruz. Allah muhtaç etmesin, yokluklarını da vermesin dediklerimiz bu sağlık mensuplarına hakareti, şiddeti kesinlikle tasvip etmiyoruz. Bu biline ve kesin!
*
Ancak, gazeteci arkadaşlarımın başına gelenleri duyunca, okuyunca, ister istemez kuşku duymaya başlasam da, hekimlere şiddeti, hakareti içime sindiremem.
Hipokrat yeminine sadık kaldıkları sürece…
Hastaları insan yerine koydukları sürece…
Aldıkları maaşı hak ettikleri sürece…
*
Biliyorsunuz, sağlık çalışanlarına yönelik saldırılara karşı önlem almaya çalışan Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığından ‘hapis cezalarının iki katına çıkarılmasını’ istedi. Sağlık Bakanlığının talebi uygun görülür ise, doktora saldıranlara 6 yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Dedik, saldırıları hoş karşılamaz, tasvip etmeyiz. Hakareti de…
Lakin karşıdaki, yani doktor ve hemşire de doktorluğunu, hemşire olduğunu unutmadığı sürece…
Ancak her ne hikmetse, hastanelerde hasta-doktor-hemşire kavgaları, çekişmeleri, şikâyetleri bir türlü bitmez, ardı arkası kesilmez.
*
Tamam, doktor ve hemşire kamu görevlisi de, karşıdaki de insan neticede. Doktorun, hemşirenin ellerine sığınmış, ondan aman dilemiş, şifa beklemiş.
Onu itelemenin, hor görmenin, insan yerine koymamanın, ötelemenin manası da yok.
Hastalar kadar doktorlar ve hemşirelerin de ağzından çıkanı kulağı duyacak, haddini bilecek, kamu görevi etiketi arkasına sığınmadan, insan olana insanca muamele yapacak.
Ayırım yapmadan…
Hastalar arasında ayrı-gayrılık gütmeden!
*
Yoksa kimse durup dururken ne doktora, ne hemşireye, ne diğer sağlık görevlilerine hakaret etmek, saldırmak niyetinde değil.
Sözel ve fiziksel saldırı hoş değil. Küfür ve mesleki bilgiye yönelik alay içeren ifadeler kimsenin aklından geçmezken, (ki geçmemeli de) sağlık çalışanları da insan olana insani değerini verecek!
Vermezse, verdirirler!