Bu yazı, dün Mehmet Fiskeci köşesinde yayınlandı. Okurlardan çok müspet, menfi tepki topladım. Tabi ‘eline, yüreğine sağlık!’ diyenlerin sayısı fazla olunca, bu kez de ‘editör’de yayınlamayı uygun gördüm.
Buyurun!
*
İşini bilenler, her işi dümenine uyduranlar için çok kullanılır bu sözcük. Çalışmadan, emek sarf etmeden, ter dökmeden, yorulmadan, ellerin nasır bağlamadan ve de başkalarının sırtına basarak makam, mevki, koltuk ve unvan peşinde koşarken, cere’yi (küp) doldurmanın gayret ve telaşı içinde olanlara sesleniyorum.
Kazandığınız para haram.
Oturduğunuz koltuk dikenli, gelecekte sizden hesap soracak.
Çünkü o koltuklara layık olamadınız!
O koltukların hakkını veremediniz!
Garibanı gözetmediniz!
İhtiyaç sahiplerini düşünmediniz! ‘Hep bana, hep bana!’ dediniz!
*
Cebinizi ve banka hesap numaranızın şişmesini aklınızdan çıkartmadınız hiç. Bunun içinde siyaset iyi bir malzeme. Elinizdeki malzemeyi, o güçlü ve sihirli silahı iyi kullandınız.
Şimdi egonuzla birlikte cüzdanınızı da şişirdiniz!
Oysa düne kadar çulsuzdunuz.
Oysa düne kadar altınızda bırakın lüks otomotivi, topal eşeğiniz bile yoktu binecek.
Oysa düne kadar en yakınlarınız, konu komşunuz bile sizden selamı sabahı esirgiyordu.
Oysa insanlar sizinle karşılaşmamak için kaldırım değiştiriyordu.
*
Şimdi ne oldu, ne değişti de birdenbire lüks içinde yaşamaya başladınız.
Babanızdan mı kaldı?
Piyangodan büyük para mı çıktı?
Yoksa bir yerde hazine mi buldunuz?
Spor toto, sayısal falan oynadınız da ikramiye size mi vurdu? Ya da at yarışlarından falan. Altını ganyan yani… Şans oyunlarıyla aranız iyi demek!
Şansınız yaver gittiğine göre…
*
Başkasına ait malı, parayı yerken, bölüşürken belki bunu başarabilirsiniz ama öbür tarafta rabbim bunun hesabını soracaktır sizden!
Yiyin efendiler, yiyin!
Çatlayıncaya, geberinceye kadar yiyin bakalım!
Boğazınızda kalır inşallah!