2018-11-05 23:43:59

Dürüst siyasete ihtiyaç varken… Veya yürüyen atın başına vurmak!

Editör

05 Kasım 2018, 23:43

  

Dürüst siyaset yapılmalı. Ki şu sıralar en çok ihtiyaç duyduğumuz, özlemini çektiğimiz, hasret kaldığımız kavram dürüstlük.

Ticaretin ve siyasetin düzgün olması, herkese fayda sağlar.

Siyaset diyoruz, yazıyoruz günlerce…

Bakın, değerli meslektaşım Niyazi Kara, ahlaklı, düzgün ve dürüst siyasete ilişkin güzel, anlamlı ve mesaj veren bir yorum getirmiş.

Sizlerle paylaşayım istedim.

Buyurun…

*

“Yapılan siyasette ahlaklı olmalı. Aday Adayları birbirinin açığını aramamalı. Birbirini kötülememeli. Taraftarları birbirine saldırgan ifadelerde bulunmamalı. Hepsi kardeşlik duyguları içerisinde siyaset yapmalı.

Hepsinin ortak amacı Kahramanmaraş’a veya ilçesine en iyi nasıl hizmet ederim olmalı. Kahramanmaraş’ı nasıl ileri taşırım. Bölgenin en gelişmiş şehri nasıl yaparım demeli. Akıllarında bu olmalı. Bu benim aday, mutlaka bu olmalı mantığından vazgeçilmeli.

Şucu, bucu olmamalı. Tek amacı olmalı. Davasına sahip çıkmalı, şehrine sahip çıkmalı. En iyi hizmeti nasıl getiririz diye çalışmalı. Aday açıklandığı gün tercih edilmeyen adaylar hemen ortadan kaybolup tercih edilen Adayı karamamalı.

Düşmanca tavırlar sergilememeli. Hemen karşı tarafa gidip kendi partisinin adayının açığını vermemeli. Açıklanan adayın etrafında toplanıp.

Adaya destek olunmalı. Güzel fikirleri ile şehri geliştirecek projeleri varsa adaya söylemeleri ve bu projenin hayata geçirilmesine destek vermeli. Adaylık başvuruları başlamadan küçük hesap peşinde olmamaları gerekir.

Küçük hesap peşinde olanlar bu şehre bir katkı sağlayamaz. Kendisine ve şehrini de zarar verir. Birlik ve beraberlik içerisinde olunmalı. Tüm aday adaylarına tavsiyem budur.”

*

Bu yoruma katılmamak mümkün değil. Ancak daha seçimlere 5 ay varken, gruplaştık, kutuplaştık, bölündük, kamplara ayrıldık. Kendi memleketimizde, doğup büyüdüğümüz topraklarda yabancılık çekmeye başladık. Bu hırsımız, bu kinimiz, bu nefretimiz kime ve nereye kadar. En yakınlarımızı, en sevdiklerimizi tanıyamaz hale geldik. Neredeyse farklı dilleri konuşur hale geldik. Kendimizi tanıyamaz hale geldik.

Kendi kendimize yabancılaştık. Çünkü kendimizde değiliz. Gözümüzü hırs bürümüş.

*

Senin adayın, benim adayım…

Ne demek…

Kim aday gösterilirse, ona destek olunmalı. Bu şehir bizim. Bu insanlar bizim. Bir ölçüde, bir çırpıda kaldırıp yere vurmaktansa, destek olunmalı. Sevgili Kara’nın da dediği gibi, aday olan herkesin ortak amacı, sevdası bu şehre hizmet etmek.

Bu insanlar bizim. Sonra da çıkıyoruz, şehirde lider yetişmiyor, adam çıkmıyor diye şikayet ediyor, timsah gözyaşları döküyoruz.

*

Bırakın hizmet etsinler!

Yürüyen atın başına vurulmasın.

Gidene çelme takılmasın.

Yürüyenin yoluna mayın döşenmesin!

Bundan zararı Kahramanmaraş görüyor. Hepimiz görüyoruz. Yazık bu şehre!

Yazık!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.