2015-12-04 08:46:45

Eğitim-öğretimin kanayan yarası, lise açığı...

Editör

04 Aralık 2015, 08:46

  

Bir Ticaret  Lisesi mezunu olarak, liselerin yaşamımızda, eğitim camiasındaki önemini bu yıl daha iyi anladım. Anladım derken izah etmem gerekiyor;

Henüz yeni eğitim-öğretim yılı başlamamışken, bir yakınım yana yakıla büroma geldiğinde, bayağı sıkıntılıydı. bu yıl liseye devam etmesi gereken evladı, kent merkezindeki lise yokluğundan, üstelik de getirilen yeni puan sistemi nedeniyle yakın ilçelerden birine gitmek zorunda bırakılmıştı.

"Ben dar gelirli bir insanım. Üstelik de daha oğlum dışarı gidebilecek cesarette ve yaşta değil. Ortalık zaten kötü. Lisede okuyacak diye dışarı nasıl gönderirim. İmkanım, gelirim belli. Aman bana bir çare..." dediğinde birkaç yere girişimlerimiz olduysa da netice alamadık.

Karşımıza hep bürokrasi, hep sistem çıktı. Sistemi geçemediğimizden, yapacak bir şey de yoktu. Düşünün, Bağlarbaşı semtinde oturana bir ailenin çocuğu, ya Tekir'e, ya Narlı'ya da Türkoğlu'na gitmek zorundaydı. En yakını güya...

*

1 Kasım seçimlerinden önce, milletvekilimiz sayın Av.Veysi Kaynak, Madoevi'nde basın mensupları ile bir araya geldiğinde, bu meseleye parmak basmış, 'Bizim en acil ve çözmemiz gereken mesele, liselerimizin sayısını artırmak. Sıkıntı büyük!' demişti. Açlığın farkındaydı yani.

Bu dönem aileler perişan oldu. Hangi kayaya başlarını vurdularsa, karşılarına aşılamayan sistem çıktı. Bazı aileler torpil bulup belki en yakın veya merkezde bir liseye çocuklarının kaydını yaptırabildi ama genelde lise açığı kangrene dönmüştü.

Siyasiler, bürokrasi biraz da meselenin bu boyutu ile ilgilenseler, eğitimin insan hayatı için ne demek olduğunu idrak edebilseler, ellerimiz patlayıncaya kadar alkışlayacağız da, düşüneni getir...

 

 

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.