2016-01-25 12:06:03

Eller Mersin'e giderken, biz niye tersine gidiyoruz?

Editör

25 Ocak 2016, 12:06

 Ay'a ayak basan ilk insandan sonra, Türkiye'de 'Eller aya, biz yaya...' sözü sıklıkla kullanılır oldu ve neredeyse slogan haline geldi. Gerçi 'Herkes gider Mersin'e, biz gideriz tersine' lafının da tarihi çok eski, bilirsiniz.

Neden yaya kaldık, neden herkes Mersin'e gidiyor iken biz tersine gittik, ya da gittiğimizi sanıyoruz, bunun izahına çalışalım.

Neden biz hep tersine gittik?

Akıl almaz bir hadise yaşandığında, hemen bu sloganlaştırdığımız cümleleri dilimize pelesenk ederiz. Bu yüzden her türlü olumsuzluk, aksi giden bir durumda, hemen siyasileri suçlar, bürokratları hedef tahtasına oturtur, onları günah keçisi ilan eder ve darağacına çekmekte beis, sakınca görmeyiz.

Vur abalıya misali, tepelerinde balyoz dolaştırırız.

*

En küçük bir meselede bile, tüm kusur, tüm kabahat, tüm suç bizde olsa bile,hemen suçu birine yüklemeyi marifet sayarız. Bu bizim genimizde var. İçtiğimiz sudan mı, soluduğumuz havadan mı bilinmez, insanları anında yargılamayı, hedef haline getirmeyi erdem, gazetecilik sayarız.

Sebepten önce sonuç ilişkisini gözümüzün önüne getiririz. Bacak kadar, boyundan büyük testiyi suya giderken kırdığında o testiyi o çocuğu vereni değil de, bacak kadar yavruyu idama kalkışırız anında. Çünkü gücümüz ona yetiyor.

Linç kampanyası yürütürcesine.

Bu bizde gelenek haline geldi sanki.

Tersine giden ne varsa, suçu siyasilere, bürokrasiye yüklerken, kendimizi hamamda kırklanmış addeder, suçta payımızın olabileceğini dahi düşünmeden, yargısız infazı yerine getirirken, acıma ve merhamet duygumuzu da tatile çıkartırız.

Gen meselesi yani.

*

Çünkü dünyanın yuvarlak olmadığını, düz tepsi gibi olduğunu iddia eden çok insan var aramızda. Siyasilerin içinde var, bürokrasinin içine çöreklenmiş kimselerde var, adına gazeteci dediğimiz güruhta var, kendini bu şehrin etkin ve yetkin kişilerinden sayan sivil toplum kuruluş kanaat önderlerimiz var.

Okumuş diplomalı cahillerimiz bile gıran kadar.

Dünyanın dönmediğini, dönse bile başımızın da döneceğini, ayakta duramayacağımızı düşünenlerin, iddia edenlerin sayısı o kadar fazla ki, köküne bereket!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.