2018-04-09 11:53:05

Emanet ve emanetçiler… Ve Serdar Zabun’un gösterdiği alınganlık…

Editör

09 Nisan 2018, 11:53

 Çoğu gitti azı kaldı, 14 Nisan’da yapılacak olan Ticaret ve Sanayi Odası seçimi için yazdığımız yazılar ve yorumlarımız için, şahsiyetine her zaman inandığım, güvendiğim ve kefil olduğum sayın Serdar Zabun, emanetçi lafıma, yorumuma alınmış, gücenmiş.

Gerek yok…

Bu hastalığa yakalanırsa tedavisi yok. Alınganlık insanı şüpheye düşürür, inançlarını zedeler. Birileri bir şey diyorsa, oturup bir düşünmesi lazım. Neden dediler, niye dediler, niçin dediler, ne zaman ve nerede dediler…

Yine diyorum, emanetçisin başkanım.

Ben de emanetçiyim, sen de, hepimiz… Dikkat et, senden öncekiler de emanet idi, emanetçiydi, ne oldu, şimdi neredeler. Bu işler sırayla azizim. dün onlara, bugün sana, yarın başkalarına... Sistem böyle...

Bugün varız yarın yokuz.

allah ömürler versin, sayın cumhurbaşkanı da emanet.

Sayın Başbakan da…

*

Malımız emanet, canımız emanet. Ruhumuz, bedenimiz emanet.

Bu ruh, bu beden kimseye baki değil. Dünya ölümlü dünya.

Malımızın emanetçisiyiz, koltuklarımızın, hırslarımızın da emanetçisiyiz.

Ne var bunda alınacak Serdar başkan…

Koltuklar da emanet. Benim yazılarım da emanet. Bugün varım, yarın yokum.

Yazılar, yorumlar da emanet.

Üzme tatlı canını. Hadi bir şarkı patlat da keyfimiz yerine gelsin, “Ben seni unutmak için sevmedim…”

Öpüldünüz sayın Zabun!

Bak, bir daha alınganlık gösterirsen, alınırım ha!!!

Yalnız sana bir abi tavsiyesi, dostunu düşmanını iyi belle. Düşmanı da kendi içinde ara, bende değil…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.