Ramazan ayındayız. Hava sıcak, bunaltıcı... Siyaset yazsan alınan, güvenen çıkıyor. Memleket meselesine parmak atsan, gündeme taşısan, zülfiiyare dokunmadan da olmuyor, fincancı katırları ürküyor.
Bugün en iyisi siyasetten uzak durmak.
En iyisi, erkeklerin eşlerini ne kadar tanıdığına ilişkin bir güzel fıkra ile hem günü kurtaralım, hem de sizlere biraz tebessüm bırakalım.
Yüzünüzden gülücükler eksin olmasın.
İşte o fıkra…
*
Bir gurup kadın, “Kocanızla sevgi dolu bir ilişki yaşayabilirsiniz” konulu seminere katılırlar. Seminerde konuşmacı kadınlara sorar; “Kaçınız kocasını seviyor?”
Bütün eller kalkar tabi.
Seminerci tekrar sorar; “Bunu ona en son ne zaman söylediniz”
Bazıları; “bugün…” der, bazıları “dün…” bazıları da hatırlamaz bile.
Konuşmacı kadınlara cep telefonlarını çıkarmalarını ve kocalarına, “Seni seviyorum…” mesajı çekmelerini ve sonra da telefonlarını birbirleriyle değiştirmelerini ve gelen cevapları okumalarını ister.
Kadınlar söyleneni yaparlar, işte kocalarından gelen cevaplar;
”Söyle bakalım çocuklarımın annesi, hasta mı oldun?”
“Ne demek istiyorsun?”
“Yine arabayı mı çarptın yoksa?”
“Kaç para lazım?”
“Bu mesajı kime çektin, akşama hazır ol!”
“Kimsiniz!”
*
Fıkra bu.
Şimdi soruyorum, eşinizi ne kadar seviyorsunuz, ne kadar tanıyorsunuz? Ama samimi cevap isterim, baştan savma değil, sallamasyon hiç değil.