2021-02-12 22:00:01

Erken seçimin kokusu veya hazır mıyız?

Editör

12 Şubat 2021, 22:00

Şu da var…

Bu kadar erken bir vakitte erken seçim yapılacağını tahmin etmek için, bu kadar erken bir vakitte ülkeyi erken seçime zorlayacak bir takım olağan dışı gelişmelerin olabileceği mi düşünülüyor acaba?

Peki, 2018’deki şartlar mevcut mu?

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Ankara kulislerinde herkes birbirine ‘sırada ne var’ diye soruyordu.

Aylarca bu soru böyle zihinlerde asılı olarak kaldı.

Bir süre sonra herkesin birbirine yönelttiği bu sorunun ortaklaşan cevabı, “3 Kasım 2019” olarak ufukta belirdi.

Yani, diğer bütün yöntemler tüketildiği için Tayyip Erdoğan’ı halkın gözünden düşürme dışında bir seçenek kalmamıştı.

Dönem şartları gereği ‘savaş terminolojisi’ ile konuşacak olursak, Erdoğan’ı devirmek için bütün yığınaklar, Kasım 2019 için yapılacaktı.

Devamında seçim takvimine endeksli kâbus senaryoları havada uçuşmaya başladı.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın 18 Nisan 2018’de açıkladığı ‘baskın seçim’ kararının temel gerekçelerinden biri, o gün yaptığı konuşmada da vurguladığı gibi, “3 Kasım senaryolarını aradan çıkarmaktı.”

Bu kararla, 2019 sonbaharına endeksli kötü ihtimaller devre dışı bırakılmış oldu.

Bugünkü şartlar ise, erken seçim bağlamında 2018 Nisan ayının hemen hemen tam tersine işaret ediyor.

Nasıl mı?

Anlatalım.

*

Siyasi dinamiklere bakıldığında, bir erken seçime en az ihtiyacı olan partinin AK Parti olduğu ortada.

İktidar çevrelerinde, şimdiye kadar ekonomide pandemi döneminin de etkisiyle ortaya çıkan sorunları azaltmadan sandığa gitmek gerektiğini dile getiren tek bir Allah’ın kuluna dahi rastlamış değilim.

Gerçi, ekonomide ciddi sorunlar olsa da, “Çözerse yine Erdoğan çözer” duygusu yaygın olduğu için, oy tercihlerinde Haziran 2018’deki durum hemen hemen aynı yerinde duruyor.

Halkın yüzde 70’ten fazlası erken seçim istemiyor. Sizi bakamayın iri ve minik partilerin ‘biz seçime hazırız, yarın seçim var desinler, tümden hazır kıtayız!’ demelerine. Hepsi de günü kurtarmaya çalışıyor.

*

Ama madalyonun öbür yüzünde şöyle bir gerçek var:

Kamuoyu araştırmalarına göre, halkın yüzde 70’den fazlası erken seçim istemiyor.

Bunun bir nedeni, 2014/2019 arası bir sürü seçim yapıldığı için bunun getirdiği yorgunluk olmalı.

Bir diğer neden ise, ülkenin gerçekten de seçimlere değil, sorunlarını çözerek ileriye umutla bakacak icraat-faaliyet-politikalara ihtiyaç duyması.

Ülkede “gidişat okumasını” yine anketler üzerinden Ak Parti’den daha iyi yapabilen bir ikinci parti yok.

Hata varsa düzeltme refleksi, şikâyet varsa kulak verme refleksi hızlıca devreye girebiliyor.

*

Şöyle iki soru da sorabilirsiniz:

Toplumun geniş kesimleri sayın Erdoğan iktidarından umudunu kesmiş olsaydı, erken seçim talebi bu kadar az olur muydu?

Yüzde 70 erken seçim istemiyorsa eğer, bu oranın içinde muhalefetteki bütün partilerden seçmen kitlelerinin de olduğu açık değil mi?

Olursa Haziran’da, yetişmezse Kasım’da belki… Lakin sayın Erdoğan (Allah onun yokluğunu vermesin, Rabbim korusun) ısrarla, sürekli 2023’ü işaret ediyorsa, mutlaka bir bildiği vardır.

Ben bilecek değilim ya!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.