Öyle kötü kötü bakmayın bana. Huylanıyorum bak!
Seçimlerden önce, siyasetin bıçak sırtı olduğu günlerde bu soru soruldu. Gerginliğin, eleştirilerin, yüklenmelerin, iddiaların havada uçuştuğu bir günde…
Siyaset kazanının altına odunların çokça atıldığı bir dönemde… Televizyon kanallarında, ulusal medyada bu soru ve cevabı çok konuşuldu, tartışıldı.
Kim sordu, kime soruldu? Bizim siyasiler de bir tuhaf, başka gündem maddesi kalmamış gibi, durduk yerde kalkıp eşcinsel evliliklerini tartışmışlar.
Bu soruyu soran bir siyasetçi. Hepiniz de biliyorsunuz kim olduğunu.
Ama sorunun muhatabı da bir siyasetçi; HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş.
*
İşte o soru; “HPD lideri Selahattin Demirtaş eşcinsel evliliklerle ilgili ne düşünüyor? Cevap versin!”
Bu açıklamayı danışmanlarından öğrenen HDP lideri Demirtaş telefona sarılır, cevap bekleyen siyasetçiye şunu söyler;
“Merhaba …. Bey… Ben Selahattin Demirtaş. Teklifinizi şimdi iletti arkadaşlarım. Ama şu anda düşünmüyorum. Eşimle çok mutluyuz. Teşekkür ederim!”
*
Soruya bak, cevaba şapka çıkart!
Diyeceksiniz ki soruyu soran kim?
Canım hepiniz tanıyorsunuz dedik ya, daha ne üstüme geliyorsunuz ısrarla.
Allah Allah! Siz de bir hoşsunuz ha!
Ve bir veciz söz ile bugünü de kurtarmış olalım; “Çalma el kapısını el ucuyla, çalarlara kapını var gücüyle!”
Bu meseledeki son cümlem; topluma mal olmuş ünlü siyasilerin, böyle etik dışı, belden aşağı eleştirileri, yorumları doğru değil. Kötü örnek oluyorlar!