Erkekler ağlar mı, ağlar… Şahidim. Filmlerde görmedim, seyretmedim sadece, çevremde gördüm, kendim yaşadım. Bir erkek ne için ağlar, annesi-babası, ya da çok yakın birisi hakkın rahmetine kavuşur, acılara gark olur, ağlar. İnsan neticede…
Ama Allah kimseyi ağlatmasın! Kimseye acı vermesin! Kimsenin yuvasını yıkmasın, dağıtmasın!
*
Peki, erkek eşinden, yani karısından dayak yer mi?
Yerse ne olur, yemezse bunun adı ne olur?
Erkeklerin, yani nüfus cüzdanında erkek yazan tiplerin eşlerini dövdüklerini, eziyet ettiklerini, işkence çektirdiklerini sağda solda duyuyor, televizyon ekranlarında izliyor, gazetelerde okuyoruz da, erkeklerin (mavi nüfus cüzdanı taşıyan) koruma altına alındıklarını yeni duyduk!
Bakın ne olmuş!
Konya’da, iddiaya göre askerden firar eden oğlunu polise şikayet eden 49 yaşındaki Mehmet B. (hay anasını satayım, örnek verdiğimiz adamın ismine bak, Mehmet…) eşi ve damadının hışımına uğramış, eşi 60 yaşındaki Sitti B. tarafından dövülmüş.
Haydaaaaaaaa!
Ne işin var çayda!
*
60 yaşındaki kadın, (pembe nüfus cüzdan sahibi) 49 yaşındaki erkeğine meydan dayağı çekiyor, damadı da bacağından bıçaklıyor, adam (mavi nüfus cüzdanı taşıyan) korumaya alınıyor.
Adam şikayetçi oluyor, karısı ve damadı tutuklanırken, Cumhuriyet Başsavcılığı adama ‘geçici koruma’ veriyor.
Allah başa vermesin!
Allah kimseye karı dayağı yedirmesin!
*
Olay nerede oluyor mu? Konya’da… Afyon’un kaymağı, Konya’nın şekeri…
Bugünlük bu kadar. Hafta sonunda ciddi yazı çekilmez diye düşündüm, bunları servis yaptım size.
İyi yapmışım değil mi?
Sopasız, dayaksız, bir gün diliyorum!