Seçim üzeri dedikodu çok olur. Laf getirip götüren, ortaya bir laf atıp sonra onun peşine düşen zırtapozların çok olduğu memlekette, adayların tutarsızlıkları başka bir alem.
Adam ikinci sıra milletvekili adayı, sağa sola gidip, gazeteciye şu kadar para verdim, berikine şunu istedi verdim, deyip gazetecinin ilan ve reklam alacağını sanki rüşvet vermiş gibi, sanki tehdit ve şantajla kendisine silah dayayarak parası alınmış gibi, (sanki sadaka-fitre veriyor) seviyesizce konuşmaları siyasetin hangi zemine, hangi noktaya geldiğinin açık belirtisi iken, zaten kamuoyu onlara da pek itibar etmiyor.
Dün arabalarını gördüm, Trabzon Bulvarı üzerinde esnaf ziyaretinde.
Gitsene kenar semtlere, konuşsana vatandaşlarla, esnafı dinlesene, hizmet alamayan semtlerin suyu mu çıktı, ‘haliniz nicedir?’ deyi sorsana.
Gidemez, çünkü o mahallenin ismini ilk kez duymuştur, nerede olduğunu bile bilmez, varsa akıldaneleri tarif ederler, anca gider de, gidememiştir, ayağı çamur olur, elbisesine toz konar diye…
*
Listeye bile girememiş adamdan para istiyorlar. Sanki adaylar banka soyuyorlar her gün, sanki kerizler, sanki paralarını harcayacak, sarf edecek yer bulamıyorlar da, sana verecekler.
Başkalarına akıl verirler ancak.
Herkes kendi aklını kendine saklasın!
Kirli çamaşırlar dökülürse, kimse altından kalkamaz!
*
MHP il başkanlığına soyunan, ancak kaybeden bir yiğit adam var.
Adem Gürz adında.
Soyadı gibi, her sözü, her cümlesi, her kelimesi, muhataplarının kafasına inen gürz gibi, ağır, sert, öldürücü açıklamalar, herkesin takdirini kazanmışken, kısmet değilmiş, kaderinde varmış ki, olamadı, ancak aday adaylığı şansını denedi, o da olmadı, listeye bile giremedi. Kader ve kısmet diyelim.
Ancak halkın gönlündeki aday oldu, o başka…
Gerçekten, delikanlı, harbi adamdır Adem Gürz. Sıralamada hata yapan, şahsiyetine değil, (onda probleme yok) siyasetine puan dahi verilemeyecek olan sayın Sefer Aycan’ı ikinci sıraya getiren MHP Genel Merkezi, AK Partinin ekmeğine yağ sürdü. Kimse kusura bakmasın, açık ve net!
Sonra tut, para harcasın diye (sanki darphanesi var, sanki hergün banka soyuyor) ilk 8’e bile koymadığın Mehmet Akif Kütükçü’den medet um, Faruk Atlı’yı küstür, adam gibi adam Ejder Oruç’un yerine monte et! Niye harcasın ki, zaten bu saatten sonra kontrol ve emir komuta teşkilatta. Teşkilat ne derse, hangi programı yapar, hangi güzergahı belirlerse, o! Zaten Kütükçü’nün de bu sıralama ile bu saatten sonra para harcayacağına inananın aklından kuşku duyarım, şüphe ederim!
Olacak şey mi?
*
Ben şunu gördüm, bunu anladım, gerek sıralamada, gerekse teşkilatta Afşin’in ağırlığı öne çıktı. Afşin siyaseti, Maraş merkezi de, genel merkezi de etkisi altına almayı başardı, helal olsun!
Maraş’ı adam yerine koyan zaten yoktu, bu saatten sonra olmaz da!
Kimse yanlış anlamasın, ilk sıraya getirilen Oğuz Tor’a karşı değilim.
Sakın ha!
Siyasetine ve şahsiyetine kefil olduğum nadir isimlerden ve çok iyiliğini gördüğüm düzgün adamlardan biridir sayın Tor.
Dün aradım, yoğundu, Afşin’de esnaf ziyaretindeydi.
Kendisine tavsiyem, ilçe zaten senin, kendi yören de, biraz da bize, merkeze uğra azizim, Maraş’ın köyleri, mahalleleri, diğer ilçeleri var, onlar da seni bekliyor sevgili dostum!
*
NOT: Bu sabah sosyal medyada, MHP’nin yiğit adamı, basın açıklaması yaptığı dönemlerde yeri yerinden oynatan, başkanların uykularını kaçıran delikanlı siyasetçi, değerli dostum Ömer Özkan bir cümle paylaşmış, beğendim, sizinle de paylaşmak istedim. “Bu seçimi kendi gelecekleri adına hesaplayan arkadaşlar. Bu seçim İSTİKBAL seçimi değil, İSTİKLAL seçimidir. Ülke elden giderken neyin hesabını yapıyorsunuz?”
Haklı. Soruyorum, sahiden neyin hesabını yapıyorsunuz, neyin peşindesiniz?