Özellikle siyasileri, bürokratları da yakından ilgilendirene hayati derecede, dağ gibi kronikleşen sorunları varken bu şehrin, toplum cumartesi günü yapılacak seçime odaklandı.
Yakın tarihte kaybettiğimiz merhum Mehmet Balduk’un bu şehir ve herkesin üzerinde emeği varken, nihayetinde bir seçim, savaşa gitmiyoruz, herkes tedirgin, herkes kaygılı, herkes korkulu rüyalar görüyor.
Tabi senaryo üreten üretene. Fitne, dedikoduların, asılsız iddiaların, fesadın zaten durduğu yok!
Seçimden sonrası ne olacak? Bu soru da gündemden düşmüyor nedense!
Sanki seçimin kaybında kıyamet kopacak.
*
İsmimle sayfamda yayınlanan yazımdan söz ederken, devamını bugüne bırakacağımı duyurmuş, ‘Geçilecek tünel de kalmadı, dönülecek viraj da tükenince, son düzlükte herkes cumartesi günü yapılacak seçime odaklandı. Millet, Ticaret ve Sanayi Odası seçimine kilitlenince, geçimi unuttu. Yani şahsım şehrinde seçim, geçimin bir adım önüne geçti’ demiştim.
Ticaret ve Sanayi Odasında 29 komite var. Şimdi kendini güçlü gören, çevresi olduğuna inanan arkadaşlar komite başkanı olabilmek için harıl harıl oy avcılığına soyundular. Daha önce yaşanmadığı için, bazılarımıza garip gelse de, seçimin kaderinde var oy avcılığı. Düne kadar selamı dahi esirgediğin, görmemek için yolunu çevirdiğin insanın ayağına gidip ‘aman gardaşım, yaman gardaşım, oyuna talibim!’ şirinlikleri sergileniyor. Eskiden komitelere rastgele isimler yazılır, mesleğine bile bakılmazdı. Liste tamamlandı mı, komite bitti mi, gerisi mühim değildi. Alakasız insanlar, alakasız komitelerde görev alırlardı.
*
Erdal Kanbur olayına geliyorum. Hem bir esnaf oda başkanı, hem de dünya markası MADO’nun yönetim kurulu üyesi. Sadece kendi sektöründe değil, şahsım şehrimin her karesinde hatırı, sözü geçen insan. Çevresi çok. Sözü de senet. Kaypaklığı sevmeyen, söz verdiğini yerine getiren, sözüne de itibar edilen güven abidesi işadamı.
Bunu bilen ve farkında olan iki aday, sürekli üzerine üzerine gidiyor. Söylenen şu; ‘Bize gel, bizden ol’
O, ‘Haydin arkadaşlar, gidiyoruz!’ dese herkesin şartsız-kayıtsız peşine düşeceği isim.
O, çevresine, sektörüne yük olan değil, yük alan lider vasıflı isim.
O, sözüne güvenilir, doğru-düzgün insana kefil olabilecek kadar erdemli isim.
O, haklılığı savunan, haklının, doğrunun-dürüstün yanında olmayı prensip edinen ilkeli isim.
O, bu şehrin ve sektörünün hafızası olması hesabiyle, her ortamda, her STK’da olması istenen, beklenen dürüst işletmeci, esnaf.
*
‘Gel, bizden ol, bizimle ol’ diyorlar. Olmuyor. Birine göz kırpsa, birine yeşil ışık yaksa, birine ‘peki, geldim’ dese, öbürü alınacak, küsecek, darılacak. Oysa Kanbur, ikisini de sevdiği gibi, şehrini de seviyor, aşını da, işini de.
Ağabeyleri dâhil, dostları ile de istişare ediyor, sonra da; ‘Ben esnaf adamım. İşyerime her inançtan, her cenahtan müşteri gelir. Sonra bir tarafa onay verip, diğer tarafı küstüremem. Her iki aday da bizim dostumuz, kardeşimiz. Her gün üzerime gelseler de, telefon açıp kendi komitelerine davet etseler de, onlara bağımsız olacağımı, tarafsız hareket edeceğimi söyledim!’ deyip kenara çekilmek istese de, iman hala koymuyor, sürekli ziyaretler, arayışlar devam ediyor.
Erdal Kanbur bağımsız hareket edip kendi komitesini, listesini oluştursa da, diğer iki aday da liste çıkartacak. Sevgili Kanbur’un kazanmak veya kaybetmek umurunda değil. Öyle bir beklenti, kaygı içinde değil. Adaylar ve etrafındakiler ikna edici vaatler ileri sürseler de, ‘Bize katıl, bizden ol, sen gene bildiğin gibi hareket et!’ gibi tutarlı yanı olmayan vaatlerde bulunsalar da, bu şehrin hem sektöründe, hem iş dünyasındaki hafızası sayın Erdal Kanbur, huzur istiyor, o barış istiyor.
Şu iki aydır uyku uyuyamadığını, bu gel gitlerin, telefonların kendisini yorduğunu söylemese de biz dâhil, herkes, tüm dostları bu gerçeğin farkında.
*
Her iki adaya ve temsilcilerine nazikçe cevap veriyor, ‘Hayır! Bağımsız kalacak, kendi listemle seçime katılacağım!’ diyerek safını, tavrını, net kararını ortaya koyuyor, huzura ve barışa ihtiyacı olduğunu yineleyerek, kazanan şehrim olsun istiyor.
Biz de…
Hele önce şu komiteleri belirleyin, komite başkanlarını seçin, oda başkanının kim olacağına bakarız ertesi günü…