Yetişsin de, adını ne koydunuz, onu söyleyin bari?
Ökkeş mi, get anam, modası geçti onun...
Malik Ejder mi, yörü işine be kardeşim, çağın gerisinde kalmışsın, bırak bu işleri...
Tamam da, nur topu gibi erken seçimimiz oldu diye, illa ki bir erkek ismi bulmak, koymak zorunda mısınız? Ya dünyaya gelen bebek kız ise, ne halt edeceksiniz!
Tamam, tamam, kestim şamatayı, gırgırı da asıl meseleye gelelim.
*
Artık kaçarı göçeri kalmadı, erken seçim kapıya geldi dayandı.
Yumurta gibi...
Daha 5-6 ay önceleri liderleri dinledik Müftülük Meydanında. Maşallah birbirlerini ne kadar da çok severlermiş. Bir iltifatlar, bir iltifatlar, gözlerim yaşarmıştı valla!
Birbirlerine demediklerini bırakmamışlardı. Daha söylediklerinin mürekkebi bile kurumadı gazetelerde, sitelerde...
Ama insan balık hafızalı derler, doğrudur; çabuk unuttuk.
Unuttuk da, yarın yine meydanlara inecekler, merak ediyorum, acaba ne diyecekler bize. Söyleyecekleri ne kaldı? Zaten ne varsa söylemişler, içlerindekileri kusmuşlardı.
*
Kalkıp biri dese ki, 'Koalisyon Mehmet Fiskeci yüzünden kurulamadı, hükümet kurulamadıysa, bunda Mehmet Fiskeci'nin suçu, günahı çok. O'nu Kıbrıs Meydanında idam ederseniz, ancak rahat edersiniz. Sallandırın gitsin!'
Sahiden ne yaparsınız beni asarlarsa! Mecburen bir suçlu bulunacak, bir günah keçisi belirlenecek. Eh, ben de buna müsaitim, uygunum, eh yaş da geçti epey, 'Gerekliliği de kalmadı, zaten saçma-sapan da yazılar yazıyor, milletin tansiyonunu ve şekerini yükseltiyor, katli vaciptir!' deyip beni ecelimden evvel öldürürseniz elinize ne geçecek?
Memlekette kaç tane Mehmet Fiskeci var Allah aşkına!
*
Kusura bakmayın da bu seçimde partilerin işi zor. Tamam, ben kendimi bu memleket için, sizin için feda ederim, belki şehadet şerbetini de içerim, mesele değil, sahiden, siz seçim meydanlarında vatandaşa ne diyecek, neyi anlatacaksınız? Söyleyecek ne sözünüz kaldı ki...
Aslında burada işi daha zor olan kesim var ki o da seçmen.
Vatandaş yani.
Ben olsam, koyarım teybe kaseti, dinlerim. "Kabahat sende değil, sana görün verende!' diye...
Oturun derdinize siz yanın, benim için hava hoş!