Dört bir yana başını çevir, Tekke’yi andıran Mekke karşında hep.
Ve aklımdan hiç çıkartmadığım bu iki yerleşim alanından kutsal topraklar sınırları içerisinde bulunan Mekke'nin bir mahallesi var ki, (aslında yüzde 70'i öyle) kaderi sanki bizim Yusuflar mahallesi ile birlikte yazılmış. Bir tepenin üzerinde, varoş görünümlü, kentin kirli yüzünü sergiler gibi...
Abartı yerine koymayın, içimden geldiği gibi yazıyorum, o milyonları bağrına basan Mekke, bakımsız. Her gün toz bulutu altında.
*
Beytullah çevresini saran vinçler, alanı daraltan taş yığınları, insanlara rahat yüzü göstermez iken, Beytullah'a giden en işlek caddedeki o büyük yarmayı, çukuru görünce, 'Vay be...' dedim.
Maraş'ta olsa, ayağına taş değenler Büyükşehir Belediye Başkanına veryansın ederlerken, burada Kral’a laf söylemek, büyük cür'et ve yürek ister.
Allah yalanı sevmez içimden şunu geçirdim, 'Keşke Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Fatih Mehmet Erkoç Mekke'nin belediye başkanı olsaydı...'
Umre veya Hac nedeniyle Mekke’yi görenlerin de aynı kanıda olacağını ümid ediyorum. Yoksa yanılıyor muyum?
NOT: Bu yazı, Şubat ayındaki Umrem dönüşü yazılmıştır.