2012-09-22 09:42:29

Hızlı giden atın boku seyrek düşermiş, o halde yavaşla!

Editör

22 Eylül 2012, 09:42

“Tanrım, beni yavaşlat! Aklımı sakinleştirerek, kalbimi dinlendir! Zamanın sonsuzluğunu göstererek, bu telaşlı hızımı dengele. Günün karmaşası içinde, bana, sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver! Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür! Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol. Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret! Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamaya,  güzel bir köpek ya da kedi okşayabilmek için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret! Her gün bana kaplumbağa ve tavşan masalını hatırlat! Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı artırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim.

Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla! Bakıp göreyim ki, onun böyle gücü ve büyük olması, yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır. Beni yavaşlat  Tanrım,  köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et!

Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlam olarak yükseleyim. Ve hepsinden önemlisi…

Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için sabır, ikisi arasındaki farkı bilmek için akıl ve beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak dostlar ver!”

*

İlk kez okudum yukarıdaki satırları. Meğerse eski bir Hitit Duası imiş. Bunu da A.Arman’ın köşesinden öğrendim. Tavsiyede bulunmuş sayın yazar, kesip saklayın diye… Kesip saklamak yerine, sizlerle paylaşayım dedim.

Hitit Duası M.Ö. 2000’lere ait. O kadar eski yani. Eski ama senin-benim, hepimizin bugünkü ruh haline ne kadarda çok benziyor, adeta cuk diye oturuyor.

Doğrudur, yavaşlamak gerekiyor. Ne demiş atalar, “hızlı giden atın boku seyrek düşer!” Telaşlı hızımızı dengelemek gerekiyor. Koştur koştur nereye kadar. Hayatın kendisi koşu zaten.  Öğrenciler sınav için koşturuyor, bizler de ekmek parası için. Onlarca şeyi bir arada yapmaya çalış da, nereye kadar. O kadar zaman var mı?

*

Hekim değilim ama, vücudun kendini onarabilen bir tasarım olduğunu iddia edebilirim.

Hücrelerimizin asitlenmesine izin vermememiz gerektiğini buradan sizlere hatırlatmak istesem, “Hadi be, başımıza bir de doktor mu kesildin!” diyeceğinizden emin olduğum için, size sakin olmanızı, aklı selim hareket etmenizi ve her gün bir bardak suya birkaç damla elma sirkesi damlatıp içmenizi tavsiye etsem, ne dersiniz!

Ya da ne kaybedersiniz!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.