Bir türkü vardı, ‘Yüksek yüksek tepele ev kurmasınlar…’ şimdi bu türküyü sözde müteahhitler için uyarlayanlar çıktı, dediler ki, ‘Yüksek yüksek tepelerde ev satamıyorlar…’
Çünkü işin cılkını çıkarttılar. Çünkü hayatında taş üstüne taş koymamış, tuğla ve harç ile tanışmamış, arsayı parsa olarak görmüş ne kadar emekli, çapsız ve yeteneksiz kişi varsa, müteahhit olup çıkınca, hele buna son furyada kentsel dönüşüm uzmanları da eklenince, inşaat sektörü krize girdi.
Zaten şehirde konut yapacak arsa kalmadı Allah’a şükür. Ne kadar zeytinlik v arsa katlettiler iki beton bina için. Ancak 15-20 yılda yetişen zeytinleri katledenleri, açgözlü müteahhitleri Allah da kahredecek.
Dedim ya, mantarg3ibi çoğaldılar. Bakkal dükkânı gibi, her sokak başında inşaat şirketi. Gerçek anlamda, kendini ve rüştünü ispat edenleri bir tarafa ayırıyorum, onları tenzih ediyorum. Ama siz siz olun, çapulculara, fırsat düşkünlerine fırsat vermeyin! Uyanık olun, dikkatli olun!
*
Uyanık müteahhitler, dairelerin satışlarını kendi elamanları üzerine yapıp, kredi alarak inşaatlarını bitirme gayretindeler. Kat karşılığı yapılanlar da konut satışı olarak çıkıyor karşımıza. Yine de sektörün efsanesi bol maşallah. Beşe katlayacak, onbeşe katlayacak. Açgözlü arsa sahiplerinin istekleri dudak uçuklatıyor, lakin maliyetler de artıyor.
İnşaat sektöründe kullanılan birçok önemli malzemeye son bir senede yüzde 70 civarında zam geldi. Sadece inşaat demiri ikiye katlandı. Tedbir olarak ithalatın vergisi sıfırlandı, ama fiyatlar bana mısın demedi, düşmedi.
Şimdi çoğu stokta.
*
Sektör darda, sıkıntıda ama frene basması demek, onlarca alt sektörün etkilenmesini beraberinde getirecek. İnşaata gaz vermek için faizlerin düşmesi gerekiyor ki, bankalar akbaba gibi, artırdıkça artırıyorlar. Faizler düşer mi derseniz, hayır! Bu seviyede kalırsa halinize şükredin. Banka değil mübarekler, sülük…
İnşaatçıların eski geliri, kazancı, kârı yok. Konutu yatırım amaçlı alanlar da endişeli. Para etmiyor, hele birkaç senelik, hadi ikinci el diyelim evlere alıcı çıkan yok. Durmuyor da inşaatlar. Dursa düşecek.
Zaten son senelerde konuta talep de azaldı. Kahramanmaraş da konuta doydu yani. O sebeple batı taraflarında ne arsa kaldı, ne bağ, ne bahçe. Baksanıza, Ahırdağı dibine, neredeyse zirvesine bile apartman dikecekler.
*
Bakmayın siz, aslında müteahhitlerin elinde ev, yani konut yok. Şu anda elinde en çok konutu olanlar, bankaların ta kendisi. Batık kredilerini hesaplamaya çalışıyorlar. Müteahhitlerin içine düştüğü inşaat çukurundan çıkması seneler alacak gibi görünüyor. Çoğunun yaptıkları konut ellerinde patladı, patlıyor. Bu iş en az 4-5 yıl böyle gidecek, dayanacak gücü olmayanlar elekten elenecek.
Caddede, sokakta yürürken sağa sola bakın, satılık veya kiralık ilanlarını bir kenara yazın. Kâğıtta yer kalmayınca, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Hele hele bakkal, market, terzi, şekerci, turşucu dükkânlarında asılı olan satılık ve kiralık ilanları, size belki bir şey hatırlatır, mesaj verir.
*
Bornova Konutlarının tanıtımı için meslektaşlarımla gittiğimde, sevgili Durmuş Karcıoğlu’nun konutlarına, fiyatlarına, sunduğu imkanlara alkış tuttum. Farklı bir yaşam alanı sunarken, konutların kalitesi de kendisi kadar üst düzeydeydi.