Kim hayır der, kim evet… Herkesin kendi tasarrufu. Biz vatandaşların düşüncelerine, eleştirilerine, iradelerine saygı duyarız. Herkesin birbirini anlaması, tahammül etmesi gerektiğini hatırlatarak, 16 Nisan’daki referandumun seçim değil, sadece sistem değişikliği olduğunu belirterek meseleye gelelim.
Bir kere…
Ülke olarak referanduma gidiyoruz, savaşa değil.
Ki liderler de söylüyor, ki onlara da aynı düşüncede, bu ülkede, Pazar günkü referandumda hayır diyenin de, evet diyenin de bu ülkenin insanları olduğunu söyleyelim.
Birbirimizi düşman olarak görmeyelim.
Birbirimizi anlamaya çalışalım. Aynı mekânda birlikte kalıyoruz, aynı tencereye birlikte kaşık sallıyoruz, aynı bardaktan su içiyoruz, ayrı takımları tutsak da, söz konusu milli takım olunca renk gözetmiyor, milli ve manevi duygularımız kabarıyor.
*
Ezcümle… Şunun şurasında 1 gün kaldı. Herkes özgür iradesi ile yarın sandığa gidecek, oyunu kullanacak.
Yine diyorum, sandığa, yeni anayasayı oylamaya, referanduma gidiyoruz, savaşa değil.
Tamam yazıları, haberleri ve yorumları eleştirin. Bu sizin en doğal hakkınız. Ama.. Lütfen, eleştirirken, partilerinizin propagandasını yaparken, kırıcı olmadan, incitmeden, yarın yüz yüze bakacağımızı unutmadan, Trabzon Caddesinde bir günde birkaç kez karşılaşabileceğimizi unutmadan yarın sandığa gidip oyumuzu kullanalım.
Sözün kısası, gönül kimi severse güzel o…