2017-01-12 17:49:54

Kahramanmaraş, Kahramankazan ve Kahramançorum

Editör

12 Ocak 2017, 17:49

 1973’te Maraş’a ‘kahraman’lık ünvanının verilişi üzerinden seneler geçti. Ki 1920’de kurtuluş mücadelesinde ilk kıvılcımı çakan,  düşmana ilk kurşunu sıkan, milli mücadelenin öncülüğünü yapan Maraş, hakkı ile ‘Kahramanmaraş’ olmuş, tarihe geçmişti.

Ve dünyada, Türkiye’de, istiklal madalyalı tek şehir idi. Kastamonu’nun İnegöl ilçesine de istiklal madalyası verilmişti ama neticede ilçeydi. Şehir olarak tek Maraş vardı.

Sonra tuttular, siyasi cenah ağır bastı, her zaman olduğu gibi, siyaseten ve ticareten bizden bir adım önde olan Gaziantep de istiklal madalyalı şehirler arasına katıldı.

Katılmasına katıldı da, şehir olarak şehir olarak biz ilktik.

*

15 Temmuz darbe kalkışması, hain terör örgütü Fetö ile dış güçlerin, sözde dost bildiğimiz ülkelerin ülkemizi ele geçirme düşüncesi çok şükür ki başarısızlıkla sonuçlandı.

240 şehit verdik. Mekânları cennet olsun! Ülke amiyane tabirle uçurumun kıyısından dönerken, içerde ve dışarıda Fetö mensuplarına yönelik temizlik hareketleri dur-durak bilmedi.

Temizlenmelilerdi.

O gece, direnişin sembolü, merkezi Ankara’nın Kazan ilçesi de kahramanlar kervanına katıldı. Böylece Türkiye’de iki Kahramanımız oldu. Gerçi o gece herkes kahraman dış, herkes demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmıştı ama Kazan ilçesinin bir özelliği, bir önemi vardı.

O nedenle, Yiğitkazan, Cesurkazan isimleri de verilebilinecek iken, tuttular ‘Kahramankazan’ koydular adını. Bu here ne kadar Kahramanmaraş halkını rahatsız ettiyse de, kısa sürede unutuldu, gitti. Doğrusunu söylemek gerekirse de hak etmişlerdi. Helali hoş olsun!

*

Kahramançorum meselesine gelince… Fıkra ya da hikaye neyse, biliyorsunuz, askerde, bölük komutanı teftiş sırasında bir askere sorar, ‘Asker söyle bakalım, nerelisin?.’ Asker cevap verir, ‘Maraşlıyım komutanım!’

Komutan suratına bir tokat atar ve aynı soruyu tekrarlar, ancak tokatı yiyen askerin gözü açılır, aklı başına gelir ve bu kez cevaben de; ‘Kahramanmaraşlı’yım komutanım!’ der.

Yanındaki Çorum’lu askere sorar bu kez komutan. Maraşlı asker azarı ve tokadı yedi ya, cevabına kurnazlığı iliştirir ve; ‘Kahramançorumlu’yum komutanım!’ ifadesini kullanınca, tokattan kurtulsa da, Çorumlu olarak kalmaya devam eder.

Geçenlerde otogarda bir yakınımı yolcu ederken, iki kişinin konuşmasına şahit oldum. Birisi,  tanımadığı diğerine sormuştu muhtemelen ki, cevaben; ‘Kahramançorumlu’yum!’ demişti. Kurnazlık ve espri anlayışı içinde bir istek, bir talep, bir arzu gizliydi. Yüzümüzde bir gülümseme…

Madem çok istiyorlar, madem çok hevesliler, madem ilk olma özelliğimizi de kaybettik, Çorum’u da ‘kahraman’ yapın gitsin!

Ne verirseniz elinizle, o gider sizinle. Bakarsınız yarın-bir gün seçimde faydası olur!

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.