Bu soruyu soran, cevabını da yine kendisi veren, duyarlı ve sağduyu sahibi MHP İl Başkanı Mustafa Bastırmacı, Kahramanmaraş kamuoyunun bir süredir tartıştığı Kahramanmaraşspor’u gündeme getirip sormuş.
Sormuş da, benim soru en altta olacak!
Teşkilat olarak, şehrimizin gözbebeği olan takımımızla ilgili gelişmelere uzak kalamayacaklarını, yaptıkları araştırmalar ve görüşmeler sonucu Kahramanmaraşsporumuzun nasıl yalnızlaştırıldığını ve birtakım çevreler tarafından önünün nasıl kesildiğini tespit etmişler.
*
İsterseniz, biz MHP il Başkanı Mustafa Bastırmacı’nın yazısından bazı alıntıları koyalım, takdiri ve yorumu size bırakalım.
İktidar Partisi ve belediye tarafından yıllarca sahipsiz bırakılan takımımız kamuoyunun da malumu üzerine geçen yıl neredeyse kapısına kilit vurulma aşamasına gelmiş, iflas etmiş, gerek kötü yönetimler gerekse suiistimaller sonucu büyük bir borç batağına düşmüştü. Transfer yasağı bir taraftan, beceriksiz yöneticilerin savruk harcamaları diğer taraftan takım sahaya çıkamaz hale gelmişti. Tablo bu kadar net ve olumsuz iken ne iktidar vekilleri, ne belediye ne de AK Parti teşkilatı takıma sahip çıkacak hamleleri yapmamıştı. Halbuki Kahramanmaraş halkı hiç bir partiye ve belediyeye vermediği oyu ve desteği AK Parti hükümetine vermişti. Fakat her konuda olduğu gibi Kahramanmaraşspor olayında da AK Parti Kahramanmaraş halkına verdiği sözü tutmamıştır ve ihanet etmiştir.
*
Kulüp kapanmak üzereyken ve herkes elini eteğini çekmişken merkezi İstanbul olan FaturaVizyon şirketi takıma sahip çıkarak kapanmasını önlemiştir. Öncelikle eski futbolcu borçları ödenmiş ve federasyonun koymuş olduğu transfer yasağı kaldırılmıştır. Kendileri takımı ilk devraldıklarında gördükleri borç tablosu ile bu yükün altından (kimseye ihtiyaç duymadan) kalkacaklarını düşünürken, zaman içinde eski yöneticilerin ve diğer alacaklıların ortaya çıkardıkları evraklarla borcun çok daha büyük olduğunu fark etmişlerdir. Ancak yılmayarak ve kimseden 5 kuruş almayarak yollarına devam ederek ilk yıllarında takımı 3. ligden 2. lige çıkarmayı başarmışlardır. Yine sezon başında transferleri yaparak takımımızı şampiyonluk yolunda ilerletmektedirler. Fakat bu arkadaşlarımız çıktıkları bu zorlu yolda yalnız bırakılmışlar ve artık dayanacak güçleri ve tahammülleri kalmamıştır. Ayrıca bir takım iddialara göre bazı çevrelerce reklam almaları ve sponsorluk anlaşmaları yapmaları siyasi baskılarla engellenmiştir. Birtakım odakların ve kişilerin şahsi menfaatleri uğruna tribünleri kışkırtması ve taraftarların yönetime, teknik heyete ve futbolculara acımasızca hakaret ve küfürler etmesi sağlanmıştır.
*
Hal ve durum böyle olunca Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Teşkilatı olarak Kahramanmaraşsporumuzun ve onu yöneten insanların bu kadar başarılı iken çaresiz bırakılmaya çalışılmasını kabullenemezdik. Son olarak ta 15-11-2012 tarihinde oynanan K.Maraşspor-Pendikspor karşılaşmasında teşkilat olarak tribünlerdeki yerimizi alarak K.Maraş sporumuzun ve yönetiminin yanında olduğumuzu kamuoyuna göstermiş bulunduk. Bundan sonra K.Maraş’a hizmet eden hangi kurum ve kişi olursa olsun daha önceden de olduğu gibi her zaman yanında olacağımızı kamuoyuna buradan bir kez daha hatırlatırız.
*
Bu arada birkaç sözümüz ve sorumuzda Belediye başkanımız sayın Mustafa Poyraz’a, Akp vekillerine ve Akp teşkilatına olacaktır.
Bastırmacı, son olarak belediye başkanı Mustafa Poyraz ve AK Partili vekillere seslenerek, kırmızı-beyazlı takıma neden destek vermediklerini sormuş, sorgulamış.
Tabi sorularının ardı arkası kesilmemiş. Zaten onları da haberlerde okudunuz. Biz daha fazla sizi yormak istemedik.
Haklılık payı var mı derseniz, olmasa haykırmaz, sesini yükseltmez.
Kimse de durup dururken bağırıp çağırmaz, imdaaaaaat! diye feryat etmez!
Hem Kahramanmaraş’ı sevdiğinizi söyleyeceksiniz, hem de kulübün başında Kahramanmaraş yazılı takıma gönül vermek bir yana, destek dahi olmayacaksınız, sonra da çıkıp şehir milliyetçiliğinden dem vuracaksınız!
Yerler mi, yemezler!
Ama yedirirler!
Siz, sizden çıkan evladınız konusunda ayrı-gayrı güder, sanki başkasından peydahlanmış gibi ikinci ve tali derecede muameleye tabi tutar, sevgi denizinden bir katreyi ağzının içine koymazsanız, o evlat sizi babalıktan reddeder.
*
Şimdi geldik bizim soruya; sayın bastırmacı, takıma sahip çıkmana eyvallah.
İyi güzel de sevgili dostum, çok önemsediğin (ki biz de önemsiyoruz kuşkusuz) kırmızı - beyazlı takımın kaç maçını seyretmeye gittin ve kaç adet kombine bilet aldın?
Kolay soru!
Dilerim cevabını geciktirmezsin!