Milletin ‘kaleye bir top!’ diyerek dalga geçtiği, tarihi kalemiz ile ilgili bazı kesimlerce suskunluk, bazı siyasetçilerce de tepki sürerken, ‘kapıları kırar içeri girerim!’ diyen deli fişek Cumhuriyet Halk Partisi Onikişubat İlçe Başkanı Ünal Ateş, dediğini yaptı, kapıları zorladı, bir kısım basın mensubu arkadaşlarımızla kaleye adeta çıkartma yaptı.
Kaleyi fethetti mi, onu da kendisine sormak lazım.
*
Bu mesele çok dallandı budaklandı.
Milletin dilinden düşmüyor. Ama asıl konuşması gerekenler, müze müdürlüğü mü olur, kültür ve turizm il müdürlüğü mü olur, kimseden ses seda çıkmazken, bu kentin tarihi, dokusu ve rengi ile özdeşleşmiş kaleyi savunmak, açılmasını istemek nedense muhalefete partilerine düşüyor.
Dikkat edin, açıklamasında iğneli de olsa bir mesaj veriyor, imada bulunuyor, “Ne aradınız da bulamadınız?” diyerek yerel yönetimlere, bürokrasiye mesaj gönderiyor.
Görüntülere bakarsanız, kalenin içi rezalet.
Pis mi pis.
Bakımsız. Kirli… Ağaçlar kesilmiş, yer yer ne için olduğu bilinmiyor, tahrip edilmiş. Biri, birileri bir şey mi aradı, aradığını bulamadı mı, buldu da bizim mi haberimiz yok, bunlar kamuoyundan saklanıyor.
*
Kamuoyu şimdi Kale’yi konuşuyor ha bire. CHP Onikişubat İlçe Başkanı Ünal Ateş gibi soruyor, bu şehir bu kadar sahipsiz mi diye.
Yetkililere sesleniyor, neredesiniz diye…
Kale bizim kültürümüz, kale bizim kahramanlık destanımız, kale bizim tarihi dokumuz, rengimiz, kokumuz.
Yaşı 60’ı geçenler bilir, bir zamanlar Kale’de yazlık sinema vardı, müze vardı, sanatçılar gelir, konserler verirdi, güreşler yapılırdı Türkiye ve dünya çapında.
Kahramanmaraşlıların yaşam alanıydı.
*
Oysa şimdi vatandaşın diline sakız oldu. Başlıkta dediğim gibi, şimdi bir bardak suda fırtınalar kopartılıyor. Siz ilgilenmezseniz, sizi meseleye, tarihe, maziye sahip çıkmazsanız, birileri gelir, sizi rahatsız eder!
Yazıklar olsun!
Ve bu meseleyi canlı canlı gündeme getirdiği için, sahiplendiği için, kamuoyunun yükselen sesi olduğu için de Ünal Ateş’e helal olsun!